MÜSİAD Bursa Şubesi Dernek Merkezi’nde gerçekleşen konferansa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Gürses, MÜSİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Uludağ Üniversitesi öğretim görevlileri ve çok sayıda iş adamı katıldı.
GÜRSES: MÜSİAD GERÇEK BİR STK’DIR
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Gürses, MÜSİAD’ın Türkiye’de 25, Bursa özelinde de 20 yıldır hizmet etmeye gayret eden gerçek bir sivil toplum kuruluşu (STK) olduğunu belirterek, “Gerçek sivil toplum kuruluşlarında, sadece yöneticilerin değil, üyelerin de bireysel kanaatleri göz önünde bulundurulur. Çünkü her bir üye farklı görüşe sahiptir ve bu görüşler önemlidir. İşte bu yüzden MÜSİAD’da istişare kültürüne ve her üyenin fikrinin alınmasına özen gösterilir. Bu kültüre bağlı olarak üyelerin görüşleri ortak akıl haline dönüşür ve MÜSİAD’ın görüşü olarak ilgili yerlerle paylaşılır. MÜSİAD’da ‘Başkanlar, yöneticiler, büyükler bilir, üyeler bilmez’ mantığı yoktur. Her üyenin fikir üretmesi gerekliliği vardır” şeklinde konuştu.
“Bütün üyelerimizin fikirlerini özgürce beyan ve problemler karşısında çözüm önerileri teklif etmeleri hem bir hak hem de önemli bir görevdir” diyen Başkan Gürses, şöyle devam etti:
“1 Kasım seçimlerinden sonra 64. Hükümet’ten beklentiler, tüm üyelerimize soruldu. Üyelerimizden gelen çözüm önerileri ile hükümetten beklentiler değerlendirilmiş ve MÜSİAD’ın ortak bir görüşü ortaya çıkmıştır. Bunun neticesinde MÜSİAD’ın 64. Hükümet’ten beklentileri bir rapor haline getirilip başta Başbakanımız sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere tüm bakanlarımıza sunuldu. İnanıyoruz ki MÜSİAD’ın sadece tenkit değil, problemleri ortaya koyması ve çözüm önerileri de sunması bürokrasimize ışık tutmakta ve yol göstermektedir.”
ULCAY: MÜSİAD, TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ STK’LARINDAN BİRİ
Müstakil Düşünceler Konferansı’nda bir konuşma yapan Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise, üniversiteler ve STK’ların işbirliğinin gerekli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ulcay, “MÜSİAD Türkiye’deki en önemli STK’lardan birisidir. Dolayısıyla MÜSİAD ve Üniversitemizin işbirliğine gitmesi, Bursa’nın gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır” dedi.
ARI: İSLAM İTTİFAKIYLA RUSYA VE İRAN’A MESAJ VERİLDİ
Açılış konuşmalarının ardından UÜ İİBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı, “İslam İttifakı ve Bu İttifakın Bölgeye Yansımaları” başlıklı bir konferans verdi.
Artık dünyada meydana gelen tüm gelişmelerin herkesi etkileyen bir boyut kazandığını vurgulayan Prof. Dr. Tayyar, “Teröre karşı ortak bir cephe oluşturmak için Suudi Arabistan merkezli bir ittifak kuruldu. Bu yapının içerisinde bazı ülkeler yok ancak zaman içerisinde dahil olacak ülkeler var. İran ve Rusya ekseninin bölgedeki Suriye-Irak ekseninden beslenerek farklı bir güvenlik denklemi oluşturması ve ABD’nin bölgedeki tereddütlü politikaları böyle bir ittifakın oluşmasında rol oynadı. Türkiye’nin de içinde yer aldığı bu fotoğraf bence gelecek açısından çok anlamlı. Kurulan ittifakla Rusya’ya ve İran’a mesaj verildi. Böyle bir oluşumun ABD desteğiyle değil, bölgenin refleksi olarak vücuda gelmiş olması beni ümitlendiriyor. Bu oluşum gelecekte mutlaka daha ileriye taşınacaktır. Hali hazırda Tacikistan ve Azerbaycan da bu yapıya katılmak istediklerini açıkladılar. Bu yapıya çok ihtiyacımız vardı çünkü İslam dünyasında bir dağınıklık söz konusuydu” dedi.
ENERJİ İÇİN ALTERNATİFİMİZ VAR
Rusya’nın, 83 farklı idari birimden meydana gelen ve içerisinde çok sayıda farklı etnik gruplar barından parçalanmaya müsait ve de enerji bağımlısı bir devlet olduğu dile getiren Prof. Dr. Arı, “Bütçesinin yüzde 60’ı enerjiye bağımlı. Kırım’ın ilhakının hemen öncesinde petrolün varil fiyatı 120 dolardan 36 dolara düştü. Rusların petrolden geliri bir anda 240 milyar dolardan 75-80 milyar dolarlara geriledi. Bu ciddi bir kayıp. Petroldeki düşüşün 1-1,5 yıl daha böyle devam etmesi halinde Rusya’nın derin bir krize sürüklenmesini bekleyebiliriz. İran da keza öyle. Ambargoların kalkması söz konusu olsa bile enerji fiyatlarındaki düşüş ve artan güvenlik problemleri krize işaret ediyor. Bu iki ülkeye nazaran Türkiye çok daha iyi durumda. Biz enerji ihtiyacımızı kısa vadede olmasa bile Katar gibi alternatif ülkelere yöneltebiliriz. Kaldı ki 2018’den itibaren TANAP devreye girecek. 31 milyar metreküplük bir kapasitesi olacak. Bu, Batılı finansörlerin içinde olmadığı Azerbaycan ve Türkiye ortaklığında bir proje .”
ORTADOĞU’YA SIRTIMIZI DÖNEMEYİZ
Türkiye’nin kendini Batı’nın bir parçası olarak gördüğü için Ortadoğu’yu uzun yıllar önemsemediğini kaydeden Prof. Dr. Arı, “Bu coğrafyada olup biten, her zaman bizi etkiler. Çünkü sözünü ettiğimiz coğrafyada 400 yıllık bir bakiyemiz var. Biz bu coğrafyadan çıktığımızdan beri Ortadoğu’da kan ve gözyaşı eksik olmadı. Balkan ve Kafkaslar da keza öyle. Buralar bizim ‘Bana ne’ diyemeyeceğimiz coğrafyalar. Çünkü bu bölgelerde Osmanlı’nın izleri var ve başları sıkıştığında bizden yardım bekliyorlar” şeklinde konuştu.
Soru cevap bölümüyle tamamlanan konferansın ardından MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Gürses, UÜ İİBF Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı’ya katılımından dolayı teşekkür plaketi takdim etti.
