Gazetelerdeki mesajları 6. hissiyle çözdüğünü söyleyip deliye yattı. Silahla ilgili ifadeleri ise akıl almazdı: Silah alırken bana Türkiye Cumhuriyeti tarafından "akıl sağlığı yerinde" raporu verildi. Bu sayede mesajların gerçek olduğuna inandım
Türkiye'nin gözü kulağı, seri katil Atalay Filiz'e (30) kilitlendi. Ankara'da 2013'te Göktuğ Demirarslan ile sevgilisi Elena'yı öldürüp firar eden Filiz, 27 Mayıs günü de gizlendiği Tuzla'da Fatma Kayıkçı'yı katletti. Firari caninin yakalanması için tüm Türkiye seferberdi. Katil zanlısının geçen Pazar günü İzmir'de yakalanması, herkesin yüreğine su serpti. Filiz, tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Atalay'ın Ankara'da Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova'yı 16 Eylül 2013'te tasarlayarak öldürmekten yargılandığı dava dün devam etti. Ankara ve İstanbul Barosu'nun kendisine atadığı avukatları reddeden zanlı, avukat Vildan Yirmibeşoğlu'nun yanında olmasını istedi. Yirmibeşoğlu, ortaya çıkan zaruriyet nedeniyle Silivri'ye gitti. Filiz, Silivri'den Sesli ve Görüntülü Sistem (SEGBİS) aracılığıyla, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılarak şu ifadeleri verdi:
"Elena'nın Rusya için casusluk yaptığı bilgisi bana verildi. Gazetelerdeki mesajlarda onları takip edip, bundan emin olmam, emin olursam, gereğini yapmam söylendi. Olaydan önce de Göktuğ'a teklifte bulunmuştum. Ortadan kaybolmasını, ölmüş gibi yapmasını istemiştim. Kabul etmemiş, beni terslemişti. Bana başka seçenek bırakmamıştı. Öldürmek istemedim, mecburdum. Onlarla bir sorunum yoktu. Ama talimat böyledi. İlk kime ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Cinayetten sonra aracıma binerek, olay yerinden uzaklaştım. Otomobilimle Kütahya'ya kaçtım.
43'ÜN SIRRI...
Gizli güçler, 43 plakalı otomobil almamı söylemişti. Arabam Kütahya plakalı olduğu için oraya gittim. Kütahya'da, aracımın daha az dikkat çekeceğini düşündüm. Kütahya'ya giderken karşıma 4 tane çadır çıktı. Bu çadırları o büyük gizli güçlerin çıkarttığını düşündüm. O çadırlarda mutfak, yatak ve banyo vardı. Çadırda bir buçuk ay yaşadım. Bunun sonunda Kütahya şehir merkezine indim. Zafertepe Mahallesi'nde aracı park ettim, otogardan İstanbul'a gittim. Beyazıt Meydanı'nda işportada, ikinci el eşyalarımı sattım. Yeterli miktarda param olunca otobüsle Kütahya'ya gittim. Aracımın park ettiğim yerde olmadığını gördüm. 'Türk polisi aracın yanında pusuyu kurup, beni yakalardı' diye düşündüm. Ama o güç beni yine korumuştu. Ben de tekrar İstanbul'a döndüm.
İKİ CİNAYETTEN DE TUTUKLANDI
Silahım vardı, doğrudur. Onu alma sebebim esas şudur. 11 yaşından beri çeşitli görevler alıyorum, fakat bu görevler hiçbir zaman insana zarar vermeyi içermemişti. İlk defa bir insana zarar verebileceğim için kendi kendimin sağlamasını yapmak istedim. O güne kadar hep zararsız şeyler yapmıştım. Silahı alırken, gereken evraklardan biri de fiziksel ve zihinsel sağlığımın sıkıntılı olmadığı raporuydu. Rapor aldım. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti 'Zihin sağlığın yerinde' dediği için, sağlam olduğuma yüzde yüz emin oldum. 'Koskoca devlet akıl hastasının eline silah vermez' diye düşündüm. Bu mesajların gerçek olduğuna emin oldum ve bunu yeşil ışık olarak algıladım.
Mesajlar bana gazeteler aracılığıyla ulaşıyordu. İlk başta ufak mesajlar geldi, kantinden gofret, çikolata çalmak şeklinde. Sonra görevler büyüdü, elektronik eşya, ziynet eşyası gibi... Bunu gazetede başkası göremezdi, özel bir yetenekti. 'Altıncı His' filmindeki çocuk ölüleri görüyordu, bunları da ben görüyordum." Atalay'ın mahkemedeki bu savunması dinleyeleri şok etti. Mahkeme, Filiz hakkında Ankara'daki 2 cinayetten de tutuklama kararı verdi. Ayrıca Filiz'in akıl sağlığı ile ilgili Adli Tıp'tan sağlık raporu istendi. Duruşma 4 Ağustos'a ertelendi.
İLGİNÇ BİR DAVA
Avukat Vildan Yirmibeşoğlu, seri katil Atalay Filiz'le ilgili son derece önemli açıklamalar yaptı: "Sorgusu sırasında avukat olarak yanında olacağım. Zaten son derece ilginç bir dava. Atalay Filiz'i sorgulayan hakim ve savcılar da onun için, 'Şimdiye kadar böyle bir profille karşılaşmadık' diyorlar. Hiç sabıkası olmamış. İyi eğitim almış. Kimse onunla ilgili olumsuz bir şey söylemiyor. Kendisinden böyle cinayetler beklenmeyen bir insan." Bu arada Filiz'in, "Kaybolmasında bir bilgim ve sorumluluğum" yok dediği sevgilisi Olga'nın akıbeti hala gizemini koruyor. Avukat Yirmibeşoğlu, Olga'yla ilgili Filiz'in bunun dışında bir şey söylemediğini de belirtirken, polis Seregina hakkında Türkiye genelinde çalışma başlattı.
DEPO KİRALAMIŞ
Atalay Filiz'le ilgili ilginç bir bilgi daha ortaya çıktı. Buna göre Filiz, Fatma Kayıkçı'yı öldürmeden 1 ay önce Pendik'te 2 odalı bir depo kiraladı. Cinayetin hemen ardından depoya gidip orada üzerini değiştirdi. Sonra da İstanbul'dan firar etti. Filiz'in ifadesinde depoyu Tuzla'da kaldığı yerden çıkarılacağı gerekçesiyle kiraladığı öğrenildi.
3 BİN 950 TL KAYIKÇI'NIN
Filiz'in yakalandığı zaman üzerinden çıkan 20 bin TL'nin 3 bin 950 TL'sine, katlettiği Fatma Kayıkçı'nın çantasından çaldığı iddiasıyla savcılık tarafından el konuldu. Geri kalan para ise Filiz'e iade edildi.
Takvim
