Adıyaman
Merkez üssü Pazarcık ilçesi olan 7,7 büyüklüğündeki ilk depremde, Adıyaman merkeze bağlı Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 5 katlı Ramazan Altıntel Apartmanı da yıkıldı.
Apartmanın zemin katında yaşayan tekstil işçisi Abdurrahman Durmuş ile eşi Nurcan Durmuş, 4 aylık bebekleri Hasan Ayaz, 10 yaşındaki Yağız ve 8 yaşındaki kızları Defne de enkaz altında kaldı.
Depremden yaklaşık 11 saat sonra yakınlarının yardımıyla enkazdan çıkarılan aile üyeleri, tedavilerinin ardından bir süre Adana'daki akrabalarının yanında kaldı.
Aile daha sonra Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi'nde Samsun Sivil Toplum Kuruluşları Konfederasyonunca (SAMKON) kurulan ve "Samsun Köyü" adı verilen konteyner kente yerleştirildi.
Durmuş ailesi yaşamlarını kendilerine tahsis edilen konteynerde sürdürürken, Abdurrahman Durmuş da eski işinde çalışmaya başladı.
"Her yer karanlıktı çok korktuk"
Anne Nurcan Durmuş, AA muhabirine, depremden sonra çocuklarının öldüğünden endişe ettiğini ve büyük bir korku yaşadığını belirtti.
"Enkazdan çıkarken 'bebeğin öldü' dediler. Bayıldı belki de kalp masajıyla hayatta kaldı. Bir arkadaşımızın emzirme çabalarıyla kendine geldi çocuğum. Çok kötüydü. Her yer karanlıktı ve çok korktuk. Sağ çıktığıma şükrediyorum." diyen Durmuş, enkaz altında bebeğinin uzun süre ağladığını ve bir süre sonra sesinin kesildiğini anlattı.
Durmuş kaybettiğini düşündüğü bebeğinin enkazdan çıkarıldıktan sonra yeniden hayata tutunduğunu vurgulayarak, bir daha bu acıların yaşanmamasını diledi.
"Allah'a şükretmekten başka bir şey yaşamadık"
Baba Abdurrahman Durmuş da enkaz altında yaşadıklarının aklından hiç çıkmadığını dile getirdi.
Başında kanama olan kızının, "baba bizi kurtar" diye sesini duyduğunu aktaran Durmuş, "Kolon üstümde olduğu için hiçbir şekilde müdahale edemiyordum. Kızım üşüdüğünü, uykusunun geldiğini söyledi, son olarak 'Baba beni öper misin?' dedi." ifadelerini kullandı.
Pencere kenarındaki ufak bir boşluk sayesinde dayısına seslenerek kendilerine ulaşmasını sağladığını anlatan Durmuş, "Hüseyin dayım o deliği büyüterek bize ulaştı. En başta oğlum Yağız, kızım Defne, sonra ben, daha sonra da eşim ve Hasan'ı enkazdan çıkardık." diye konuştu.