Tibi, "Bu yasa İsrail'deki İslam karşıtı ve ırkçı örneklerin bir yenisi. İsrail'de gelmiş geçmiş en Radikal hükümet iktidarda ve bu yasayı hazırlayan milletvekili bu hükümetin bir üyesi. İsrail meclisi Knesset'te de söylediğim gibi, haçlılar döneminde Mescid-i Aksa 90 yıl kapalı kaldı ama sonunda haçlılar yok oldu. Aksa hala burada. İşgalcilerin Doğu Kudüs'ü işgali de bu şekilde sona ermeli ve haçlılar gibi ortadan kaybolmalıdır" ifadelerini kullandı.
İsrail Meclisindeki bir başka Arap milletvekili olan Basil Gattas da ezan yasağı kanun tasarısını, "İsrail'in Müslümanlara ve Araplara karşı tutumunu gösteren utanç verici örneklerden birisi" olarak niteledi. Ezan yasağı yasa tasarısının görüşmelerinin erteleneceği yönünde bir duyum aldığını belirten Gattas, "Sanıyorum bu utanç verici tasarıdan Netanyahu gibi biri bile vazgeçmek zorunda kaldı" dedi.
Asıl amaç dini özgürlükleri kısıtlamak
İsrail Demokrasi Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu, Yasama İşleri Bakanlık Komisyonu üyelerine bir mesaj yollayarak "ezan yasağı kanunun tasarısını reddetmelerini" istedi. Enstitünün web sayfasında da yayınlanan mesajda, "ezan yasağı kanun tasarısının gürültü kirliliği ile ilgili olmadığı, asıl amacın dini özgürlükleri kısıtlamak olduğu" vurgulandı.
Mektupta, "Eğer bu yasa tasarısı geçerse, ayrılıkları arttıracak ve Müslüman toplumunu incitmeye yönelik bir girişim olarak görülecektir. Eşitlik ilkelerine ve dini özgürlüklerin korunmasına bağlı olan bir hükümetin böyle bir tasarının kanunlaşmasına izin vermemesi gerekir" ifadelerine yer verildi.
İsrail'in 8,5 Milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonunu 1948 işgali sonrası yurtlarında kalan İsrail vatandaşı Filistinliler oluşturuyor.
