Değerli Bursaspor Camiası,
Son aldığımız yenilgiden dolayı ruhunda Bursaspor sevgisini her zaman barındıran herkesi üzdüğümüzün farkındayız. Futbol bir sonuç oyunu. Yenmek de var yenilmek de. Olmazsa olmazı da mücadele. Eğer sahada mücadele etmiyorsanız o zaman kaybetmeye de mahkûmsunuz. İstanbulspor maçında forma giyen oyuncularımızın hiçbirin niyetlerinden bir şüphemiz yok. İyi oynamadığımız bir maçı kaybettik. Camiamızı üzdük, koyduğumuz hedefin gerisinde kaldık. Bursaspor bir yenilgiyle pes edecek bir takım asla olmadı ve bundan sonra da olmayacak. Bizler şuna inanıyoruz. Sezon sonunda gülen taraf Bursaspor olacak ve hak ettiği Süper Lig’e adını yazdıracak.
Bugün bu açıklamayı yaparken sizlere göreve geldiğimiz günden bu yana aştığımız zorluklardan bahsetmek istemiyorum. Yapmamız gerekenleri yerine getirdik. Geriye dönük konuşmanın kimseye faydası yok. Artık geleceği tartışmalı ve kulübümüzün yarınlarını kent olarak birlikte inşa etmeliyiz. Bursa, 4 milyona yaklaşan nüfusuyla, sanayisiyle, ekonomisiyle, her alanda ürettiği katma değerle Türkiye’nin her zaman zirvesinde yer alan kentlerden biri. Aslına bakarsanız sporda da öyle. Ancak Bursaspor’umuz küme düşmesinden sonra aldığı yaraları bir türlü tedavi edemedi.Suçlu aramaya gerek yok. Özeleştiri yapalım. Eğer görevdeysek şu andaki tablonun baş sorumlusu bizleriz.
Tüm bunların ışığında yeniden ayağa kalkma konusunda kentimizi de yanımızda görmek istiyoruz. Hatalarımız oldu mu? Oldu. Bunların hiçbiri giderilmeyecek sorunlar değil. Tek dileğimiz, bundan sonraki her maçta sizleri de yanımızda görmek, Bursa’nın gücünü rakiplerimize her platformda hissettirmek. Maddi yardımdan bahsetmiyorum. Manevi olarak da aynı yolda birlikte ilerlersek aşamayacağımız engel yok. Çünkü biz çok güçlü bir kente yaşayan, o kentin şampiyon apoletli takımına sevdalı bireyleriz.
Yanımızda olmasını istediğimiz kişileri hepiniz biliyorsunuz. Ben buradan bir kez daha sayın valimizi, büyük şehir ve ilçe belediye başkanlarımızı, siyasi partilerimizin yöneticilerini, milletvekillerimizi, eski bakanlarımızı, eski başkanlarımızı, futbolcularımızı, Divan Kurulumuzun yönetimini ve tüm üyelerini, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerini, sanayicilerimizi, kısaca Bursa’ya ve Bursaspor’a gönül vermiş herkesi Bursaspor çatısı altında birlikte hareket etmeye davet ediyorum.
Bu birliktelikten inanın çok güçlü bir Bursaspor çıkacak. Yeter ki aynı hedefe doğru kol kola birlikte yürüyelim, tribünde omuz omuza birlikte takımımızı destekleyelim…
Unutmayın, Bursaspor Türkiye’nin en büyük şehir takımıdır ve bu hep böyle kalacaktır. İnanmak başarmanın yarısı olarak kabul ediliyorsa, ben saydığım tüm isimlerin yanımızda yer alacağına yürekten inandığımın bilinmesini istiyorum.
Kamuoyunun merak ettiği birkaç konuya da buradan açıklık getireceğim. İstanbulspor maçımızdan önce futbolcumuz İsmail Çokçalış’ın başrolünü üstlendiği bir sorunla karşılaştık. Unutulmasın bugüne kadar takımımızda forma giymiş hiçbir futbolcunun parası Bursaspor’da kalmamıştır, bundan sonra da kalmayacaktır. En sonda söyleyeceğimi en başta söyledim. Çünkü, Göreve gelir gelmez, altyapımızdan çıkan gözbebeklerimizden biri olan
İsmail Çokçalış’ın sözleşmesindeki ücreti tam 10 kat arttırarak üzerimize düşeni yaptık. Çünkü ciddi tekliflerle karşımıza çıkmıştı. Bunun yanı sıra sakatlığıyla ilgili hiçbir fedakarlıktan kaçmadık. Tek dileğimiz onun bir an önce formasına kavuşmasıydı. Ama ne olduysa oldu ve İsmail Çokçalış tanınmaz bir hale geldi. Makamlar gelip geçici. Bugün İsmail Çokçalış’ın başkanı olabilirim ama yıllarca ona Vakıfköy’de emek vermiş bir abisiydim. Para konusunda bana yaptıklarını asla unutmam mümkün değil. Hele ki; alacağını tahsil etmek için takındığı tavır, aslında evi olan şampiyon başkanımız İbrahim Yazıcı’nın adını taşıyan tesislerimizde alıkonulduğunu iddia ederek polisi aramaya yeltenmek benim tanıdığım İsmail Çokçalış’a yakışmadı. Yine aynı senaryo evimizde oynayacağımız maç öncesi kaos yaratan malum menajer ve ona yardım edenler, artık ellerinizi kulübümüzden ve oyuncularımızdan çekin.
Gelelim kaptanımız Emirhan Aydoğan ve diğer birkaç futbolcumuzun durumuna. Emirhan yıllarca bugünlere gelmek için çabaladı, hiçbir zaman yılmadı, kiralık gitti, kendisini geliştirdi ve en sonunda geri dönerek kaptanlık mertebesine kadar yükseldi. Geçen sezon sadece takımımızın değil, ligin de en değerli oyuncusu oldu. Her oyuncunun düşüşleri, yaşadığı sorunları elbet olacak. Emirhan bu takımın birinci kaptanıdır. Bizlere düşen onu yeniden eski günlerine döndürmek.
Ancak takımımızda yine kaptanlık pazubandını büyük bir gururla taşıdıklarına inandığımız Burak Altıparmak, Aykut Akgün ve Cüneyt Köz ile karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdık. Kendilerine bu güne kadar yaptıkları katkılar için teşekkür eder, bundan sonraki futbol yaşantılarında başarılar dileriz.
Sözlerimi fazla uzatmadan büyük Bursaspor camiasına son olarak şöyle sesleneceğim.
Gelin birlikte hareket edelim, birlikte sevinip, birlikte üzülelim.
Çünkü Bursaspor hepimizin.
Başkanlık makamları, yönetimler gelip geçici.
Aslolan şanlı armamızın büyüklüğü.
Sizler bizlerin yanında olduğunuz sürece aşamayacağımız engel yok.
Sevgi ve saygılarımla…"