Bursa’da bir otomotiv fabrikasında 10 yıl işçi olarak çalışan 33 yaşındaki Selçuk Tanaydın, hayallerini gerçekleştirmek için geçen yıl nisan ayında istifa ederek Dünya turuna çıktı. Öncesinde bisikleti ile balkan ülkeleri turu yapan Tanaydın sonrasında bundan sıkıldığını belirterek en büyük hayali olan Amerikan ülkelerini gezisine çıktı. Arjantin'den başlayan yolculukla güney ve orta Amerika'daki 15 ülkeyi dolaşan Tanaydın, bu tür yolculukların zor olmadığını belirterek, her şeyin bir bilet alıp yola çıkmakla başlayacağını söyledi. Fabrikada çalışırken üzerindeki poları üç yıl giymiş ve yıpranmasına rağmen inatla yenisini almayıp polarla hayaller kurmuş. Tanaydın’ın poları çıkartmamasının sebebi ise, polarla bir gün dünya turuna çıkıp üzerine gezdiği ülkelerin bayraklarını dikmek istemesiymiş. Şuanda da poların üzerinde gezdiği 15 ülkenin bayrağı bulunmakta.
Bursa’da yaşadığı zaman zarfında kurulu düzenini ve ailesini bir yana bırakıp hayallerinin peşinden koşan Tanaydın, tüm bu zorlukların aslında hepsini kenara bırakıp bir bilet almaya baktığını belirtti. Mustafakemalpaşa’nın Demirali köyünde yaşayan Tanaydın’ın bir de kardeşi bulunmakta. 20 Nisan’da yola çıkan Selçuk Tanaydın, 16 saatlik uçuşun ardından, Boines Aires’e ilk adımını attı. İspanyolca bilmediği için kurslarda öğrendiği İngilizcesi ile oradakilerle anlaşmaya çalıştı. Fakat bu durum onu zorlasa da dinlenmek için ilk işi bir hostele gitmek oldu. Burada 6-8 kişilik ranzaların, duş ve kahvaltının da olduğunu belirten Tanaydın, ‘burası gezginler için biçilmiş kaftan’dır diye konuştu. Herhangi bir rotası bulunmayan Tanaydın burada bir aya yakın konakladı. Bu süreçte Türk vatandaşlarla tanışıp onların önerileriyle yeni bir rota belirledi kendisine. Temel felsefesi kışı görmemek üzerine kurulu olan rotada, Kuzeye doğru yolculuk yaparsa kışı görmeyecek. Güneye indiğinde ise yaz gelmiş olacaktır. Ancak, 5 ay sonra rota değişse de felsefe değişmez. Uruguay'ın ardından futbol ve dans ülkesi Brezilya gezisi başlayan Tanaydın,. Sao Paulo, Rio de Janeiro, Salvador Bahia. Yerlilerin yaşadığı yerlere Amazon ormanlarına 7 günlük tekne yolcuğu yaptı. Sonra Kolombiya Amazonlarına geçip, Bogota ve Medelln'i dolaştı. Kahve üretiminin nasıl yapıldığını merak eden Tanaydın burada kahvenin kökenine doğru yolculuk yaptı. Ardından Kolombiya'dan Ekvador'a otobüsle geçip ve dünyanın tam ortası olarak nitelendirilen Ekvator çizgisine gidip fotoğraf çektirdi. Ardından Peru’ya gitti. Dünyanın yedi harikasından biri olan Machu Picchu ile Cusco'ya hayran kalan Tanaydın,orada iki gezgin Türk'le karşılaşır. Erkek olanı hayallerinin bir parçası olan ve internetten yazılarını takip ettiği gezgindir. Bir yıl önce hayranlıkla okuduğu gezginle rotaları kesişmesi üzerine unutamaaycağı anıların arasında yerini aldığını belirtti.
''Meksika’da deprem, Honduras’ta iç savaş gördüm’’
Selçuk Tanay’ın bir arkadaşının teklifi üzerine Meksika'ya gitti. Meksika rotada yoktu ama Lima'dan uçakla Meksika'ya geçti. Gece hava alanında arkadaşını beklerken yorulup sabah otele gitt. Öğlen saatlerinde ise büyük bir sarsıntı ile uyandı. 7.1 büyüklüğünde depreme 5'inci katta yakalandı. Otelin beşinci katından kendini zor dışarıya atan Tanaydın, ''Binalara bir şey olmamış ama çok korktum, fakatbu beni etkilemedi aksine fantastik ülke olarak nitelendirdiğim Meksika'ya hayran kaldım'' dedi. Maya ve Aztek piramitleri Karayip kıyıları ve lezzetli yemekler. Gezide bir numaraya koyduğu ülke Meksika oldu. Küba'yı pek sevmediğini belirten Tanaydın, ''İinsanlar çok fakir ve ülke bakımsız o yüzden 3 haftalık geziyi 2'ye düşürerek, Guatemala'ya geçtim. Aslında orta Amerika planlarım arasında yoktu arkadaşlarımın cesaretlendirmesiyle gittiğim Guatemala'ya hayran kaldım. Atitln Gölü efsane güzelliğe sahiptir. Göl ve çevresinde 3 tane aktif volkan bulunur. Fuego volkanı yanında gece kamp kurar ve sabaha kadar uyuyamazdım. Her yarım saatte bir volkanın sesiyle uyumak mümkün değildi. Gecenin sessizliğini lavların aşağıya akışı bozar, sabaha kadar hayranlıkla bu görüntüleri izlerdim. Oradan çıkıp Honduras'ı pas geçmek istesem de geçemedim. Ülkede bir hafta önce seçimler olmuş olağanüstü hal ilan edilmişti, ülkede iç savaşta halkla polis çatışıyordu. Bir günde ülkeden ayrılacağımı sanırken sokağa çıkma yasağı nedeniyle 5 gece geçirmek zorunda kaldım. Sokak çatışmalarının arasından zorlukla kendisi kurtardım'' dedi.
‘’Eski sevgilimin yüzüğünü lavlara fırlattım’’
Nikaragua'da ayrı bir güzellik olduğunu belirten Tanay’dın, ’Masaya volkanı ve gece lavların görüntüsü mükemmeldir. Gezi boyunca yanımda taşıdığım eski sevgilisinden kalan bir yüzüğü ondan izin alarak tıpkı Yüzüklerin Efendisi filmindeki gibi lavların arasına attım’ diye konuştu. Buranın ardından Kostarika’da tatil moduna geçen Tanaydın, Panama kanalı ve ardından Şili. İki hafta villa tipi bir evde dinlenip yılbaşını da kutladıktan sonra Atacama çölüntü bisikletle dolaştı. Ay vadisi denen yerler milyon yıllık kayalara hayran kaldıktan sonra oradan Bolivya Salar de Uyuni adlı tuz gölü seferi başladı. Dünyanın en büyük aynası olarak adlandırılan tuz gölünde her yerin bembeyaz olduğunu ve Güneş gözlüğünüz yoksa insanların 10 dakikadan fazla bakamayacağını belirten Tanaydın buradan Patagonya Geçti. Ancak Şili tarafı pahalı olduğu için Arjantin bölümüne geçti. Patagonya'da devasa buzulların nasıl parçalandığını görerek, küresel ısınma sonuçlarına gözleriyle tanıklık eden Tanaydın, kasabada tanıştığı ailenin yanında iki buçuk ay kaldıktan sonra başladığı yere yani Boines Aires'e oradan da 20 Nisan'da memleketi Bursa'ya dönüş yaptı. Hesaba göre 40 bin kilometre yol kat etti. Yani buda dünyanın çevresini bir tur atmaya tekabül etmekteydi.
''Çok güzel insanlar tanıdım’’
Selçuk Tanay’dın bir yıllık gezinin ardından memleketine dönme kararı aldı. Tanaydın, ’giderken hayalleri gerçekleştirmek için gidiyorum diye çok sevinmiştim. Güney Amerika'dan dönerken hüngür hüngür ağladım. Çünkü çok güzel insanlar tanıdım. Güzel anılar yaşadım. Çoğuyla yazışıyoruz. Oradan ayrıldığıma çok üzgünüm’ diye konuştu. Tanaydın’a son olarak Bursa’ya döndüğüne göre ne yapacağını sorduğumuzda, ‘'İş arıyorum ama hep düşük ücret ve ağır şartlar var. Para biriktirebilirsem yılbaşına kadar Arjantin'e dönmek istiyorum. Latin Amerika'nın tadını aldıktan sonra başka yere gitmeyi düşünmüyorum’' dedi. Gitmek isteyenlere ise ne önerirsin sorusuna, ‘’Keşke şu anda aileler üniversiteyi bitiren çocuklarını veya askerden gelen çocuklarını direkt evlendirmek yerine 3-5 ay böyle bir geziye çıkarsalar. Bunu çok isterim. Dünyayı tanır, hayatın gerçek yüzünü görüp kendilerine güvenirler. Benim gördüğüm Türk gezginlerinin çoğu 30 yaş ve üzeri. Oysa Avrupa'dan gelenlerin hepsi 20'lerinin başlarında’’ diye konuştu.
İHA