Siyaset

"PKK uyuşturucu pazarının en önemli alıcı ve satıcısıdır"

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bugün terör örgütleri maalesef narko-terör icra etmektedir. PKK’nın üst düzey yöneticilerinin uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı içerisinde yer aldığını gösteren uluslararası raporlar mevcut. Uluslararası alanda bu çerçevede yılda narkotikten elde edilen gelirin 1.3 trilyon dolarlık büyük bir pazara sahip" dedi.

28-06-2016 20:40

BaÅŸbakan Yardımcısı KurtulmuÅŸ, Uluslararası Medya Enformasyon DerneÄŸi (UMED) tarafından düzenlenen “Medya Okulu Sertifika Töreni”ne katıldı. Meyra Palace Otel’de düzenlenen sertifika törenine KurtulmuÅŸ’un yanı sıra Memur-Sen Genel BaÅŸkanı Ali Yalçın ve çok sayıda vatandaÅŸ katıldı. KurtulmuÅŸ, yeni Türkiye yürüyüÅŸünde bir yeni medyaya ihtiyaç olduÄŸunu belirterek, “Medya bir ülkenin en önemli göstergelerinden biridir. O ülkenin ne kadar geliÅŸmiÅŸ olduÄŸunu sadece yolları, köprüleri, gayri safi milli hasılası gibi kriterler ile ölçemeyiz. Bunun yanında bir ülkenin ne kadar geliÅŸtiÄŸi o ülkenin medyasının gücü ve medyasının niteliÄŸiyle de ölçülür. Dolayısıyla yeniden güçlü Türkiye istikametinde yol alacaksak Türkiye’de güçlü bir medyanın varlığı, geliÅŸmesi ve bu medyanın halk üzerinde ortaya koyduÄŸu etkilerdir” diye konuÅŸtu.

KurtulmuÅŸ, medyanın sahip çıkmak durumunda olduÄŸu en önemli meselelerden birisinin demokrasinin standartlarının yükseltilmesi, çoÄŸulculuÄŸun bütün prensipleriyle Türkiye’de etkin kılınması olduÄŸunu ifade ederek, “Çok ÅŸükür 5 tane büyük darbeyi geçirmiÅŸ olmasına raÄŸmen bu millet halen yeni Türkiye istikametinde yürüyebilecek gücü buluyorsa bunun en temel nedenlerinden birisi ortada her ÅŸeye raÄŸmen sandığın olması, Türkiye’de milli iradenin etkin ve söz sahibi olmasıdır” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“TERÖR ÖRGÜTLERÄ°NÄ°N SIRTLARINI SIVAZLAYANLAR OLMASA TERÖRÄ°STLERÄ°N BÄ°R GÜN BÄ°LE AYAKTA KALMASI MÜMKÜN DEĞİL”

“Yeni Türkiye yürüyüÅŸünün önüne geçmek isteyen bir takım unsurlar olduÄŸunu biliyoruz” diyen kurtulmuÅŸ ÅŸunları söyledi:

“Türkiye’de 27 Mayıs’ta daraÄŸaçlarını ortaya koyanlarla, 12 Eylül’de partileri kapatıp parlamentoyu lav edenlerle mantık olarak Türkiye’nin önüne terörü çıkararak vakit kaybettirenler arasında hiçbir fark yoktur. Bugün hendekler kazarak, çukurlar kazarak Türkiye’ye vakit kaybettiren terör örgütlerinin zihniyetleri arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisinin de ortak noktası, milletin iradesini örtmek, milletin iradesini geçersiz kılmaktır. Her ikisinin ortak tarafı da milli irade üzerinde yükselen güçlü Türkiye’nin önüne geçmektir. Hep beraber terör örgütlerinin yapmış olduÄŸu bütün bu faaliyetlere karşı ortak bir zemin oluÅŸturacağız. Terör örgütlerinin dünyada zarar veremeyeceÄŸi hiçbir ülke yoktur. Türkiye olarak 40 yıldır PKK terör örgütüne, son dönemde de eÅŸ zamanlı olarak DAEÅž, DHKPC gibi terör örgütüne birlikte verdiÄŸimiz mücadelelerde çoÄŸu zaman yalnız bırakıldığımızı üzülerek söylüyorum. Terör örgütlerinin sırtlarını sıvazlayanlar olmasa teröristlerin bir gün bile ayakta kalması mümkün deÄŸil. Terörle mücadelede sadece askeri ve güvenlik açısından deÄŸil çok taraflı mücadele veriyoruz. Medya alanında da, kamu diplomasisi alanında da çok taraflı uluslararası mücadele veriyoruz.”

“PKK VE DAEÅž GÄ°BÄ° TERÖR MAÅžALARIYLA TÜRKÄ°YE’NÄ°N YOLUNUN KESÄ°LMEK Ä°STENMESÄ° ASLA VE ASLA BAÅžARACAKLARI BÄ°R Ä°Åž DEĞİLDÄ°R”

Terörün bölgesel olarak da devam ettiÄŸine dikkat çeken KurtulmuÅŸ, “Adına da estetik bir laf söylediler ‘vekalet savaÅŸları’ çok estetik bir söz. Açık söyleyeyim kalleÅŸçe, iblisçe terör örgütlerini destekleme savaşı demektir bunun adı. SavaÅŸların en alçakçasıdır, en aÅŸağılığıdır. Bu vekalet savaÅŸları dediÄŸiniz ÅŸey Suriye’de 450 bin insanın ölmesine 3 milyon Suriyelinin Türkiye’de muhacir olmasına neden oldu. Bu vekalet savaÅŸlarının arkasındaki bütün güçleri ÅŸiddetle lanetliyor, en büyük insanlık düÅŸmanlığı içerisinde olduÄŸunu bir kere daha ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin vekalet savaÅŸları yoluyla bir köÅŸeye sıkıştırılmak istenmesi, bunun bir uzantısı olarak PKK ve DAEÅž gibi terör maÅŸalarıyla Türkiye’nin yolunun kesilmek istenmesi asla ve asla baÅŸaracakları bir iÅŸ deÄŸildir. Bu millet elinde sonunda terör örgütü ve terör örgütünün sırtını sıvazlayanlara raÄŸmen millet kazanacak, terör maÄŸlup olacak” dedi.

Terör örgütünün en büyük finans kaynağı olan uyuÅŸturucu trafiÄŸine de deÄŸinen KurtulmuÅŸ, “Bugün terör örgütleri maalesef narko-terör icra etmektedir. PKK’nın üst düzey yöneticilerinin uluslararası uyuÅŸturucu kaçakçılığı içerisinde yer aldığını gösteren uluslararası raporlar mevcut. Uluslararası alanda bu çerçevede yılda narkotikten elde edilen gerilin 1.3 trilyon dolarlık büyük bir pazara sahip. Terör örgütleri bu pazarın en önemli alıcı ve satıcılarıdır. Böylesine büyük bir pazara sahip olan diÄŸer uyuÅŸturucu tüccarları ve baronları bu kadar büyük karı elde etmek için neler yapmazlar ki? Suikastlar yaparlar, istedikleri örgütlere silah verirler, ÅŸirketler kurarlar. Bu çerçevede narko-teröre karşı mücadele etmek uluslararası camianın büyük sorumluluklarından birisidir” eleÅŸtirisinde bulundu.

“HAKÄ°KATÄ° SÖYLEYEN GAZETECÄ°LERE Ä°HTÄ°YAÇ VARDIR”

UMED’in haber alma özgürlüÄŸünün saÄŸlanması, haberlerin gerçek ve doÄŸru verilmesinde önemli bir rolü olduÄŸunu belirten Memur-Sen BaÅŸkanı Yalçın ise, “UMED önemli bir eksikliÄŸi tamamlayacak diye düÅŸünüyorum. Medya faaliyetinin deÄŸerler üzerinden yükseleceÄŸi, gazetecilik etik ilkelerinin ihlal edilmeyeceÄŸi, millete yaslanan bu tip yaklaşımlara Türkiye’nin her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır. Çünkü geçmiÅŸte yaÅŸadığımız birçok travmanın, ülkedeki demokrasinin türbülansa çekilmesi süreçlerinde en fazla ihtiyaç duyulan ÅŸey hakikati söyleyen gazetecilere ihtiyaç vardır. Bu ülkede yaÅŸanan sıkıntılar sadece siyasetçilerin dirayetsiz olmasından kaynaklanmıyor, topyekün olarak toplumda bir dejenerasyon vardı, bütün sosyal oluÅŸumlar bu anlamda bundan payını aldılar” diye konuÅŸtu.

Darbe dönemlerinde medyanın en kötü sınav veren sektörlerin başında geldiÄŸini vurgulayan Yalçın, “Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olarak üzerinde tanıştığı kadim medeniyetin yükünü taşıyan ve misyonunu yerine getiren, 2023-2071 gibi geleceÄŸe hedef koyan bir ülkenin geleceÄŸi ihya etmesinde herkese sorumluluk düÅŸüyor. Medya’da dilini buna göre inÅŸa etmek zorunda. Dünyayı okurken dış güçlerin diliyle okuyan medya deÄŸil Türkiye’den dünyayı okuyan ve buradan mesaj veren bilinçli bir medya ve medya mensuplarına ihtiyaç var. Bu anlamda UMED’i son derece kıymetli çalışmalar içerisinde görüyorum” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ayaÄŸa kalkması istenmeyen bir ülke, ayaÄŸa kalktığında bunun ne anlama geldiÄŸini kapitalistler çok net bir ÅŸekilde biliyorlar ve görüyorlar” diyen Yalçın ÅŸunları kaydetti:

“Onun için 17-25 Aralık, gezi olayları yaÅŸadık ve Danıştay saldırısı gibi bu ülkede çok enteresan toplum mühendislikleriyle karşı karşıya kaldık. Çünkü 10 yılda bir yaptıkları düzeneÄŸi aynı ÅŸekilde devam ettirelim ve sıfır noktasından baÅŸlayacak bir Türkiye’yi yeniden kurgulayalım istiyorlar. Ama bunun karşısında ÅŸapkasını alıp kaçan siyasetçiler deÄŸil, muhtıra geldiÄŸinde kürsüye geçen ve muhtıraya karşı muhtıra veren siyasetçiler var. Türkiye’de darbe dönemlerinde ırgatlık yapan, uÅŸaklık yapan emek örgütlenmeleri deÄŸil, bu süreçlere iliÅŸkin seslerini ve sözünü yükselten, millet iradesinin yanında duran emek örgütleri var. 1 milyon sayısına ulaÅŸmış Memur-Sen var. Tetikçilik yapan karargah medyacılığının bu ülkede medyacılık olarak baz alan, topuk selamıyla gazetecilik yapanlara inat yeni kuÅŸaklar olaylar görüyor, arka planları görüyoruz diyen yeni genç gazeteciler var. Bu yürüyüÅŸ bu anlamda son derece önemli. Onun için UMED’in yaptığı çalışmalara psikolojik destek vermekten Memur-Sen ailesi olarak mutlu olduÄŸumuzu ifade etmek istiyorum.”

(Ä°HA)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER