Spor

Sadettin Saran: Ali Koç'un Fenerbahçe'ye şampiyonluk borcu var

Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, Play Spor'da Okay Karacan'ın konuğu oldu.

Sadettin Saran: Ali Koç'un Fenerbahçe'ye şampiyonluk borcu var
30-07-2021 12:14

 

Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, YouTube'da yayın yapan Play Spor kanalına konuk oldu. "Sadettin Saran'la Tele Spor" başlıklı programda, Okay Karacan'ın sorularını yanıtlayan Saran, spor yayıncılığı ve S Sport; yeni medya trendleri ve Fenerbahçe gündemine ilişkin özel açıklamalarda bulundu. İşte, Sadettin Saran'ın açıklamalarından kesitler...

"Hep söylediğim bir şey var..."

Okay Karacan'ın sınav dönemindeki gençlerden bahsetmesi ve üniversitelerin 1. sınıftaki öğrencilerinin nasıl ideal "CEO" olabileceğini sorması üzerine Sadettin Saran: "Bu işlerin kolay olduğunu düşünüyorlar. Ama hep söylediğim bir şey var. Merdivenleri çıkarken akıtmadığın ter sana gözyaşı olarak geri döner." diye konuştu. 

"Spor olmasaydı Amerika'ya gidemezdim..."

Programın sunucusu Okay Karacan'ın, Sadettin Saran'a eğitim hayatını, içerik işini ve medyadaki gelişimini sorması üzerine, Saran şöyle konuştu:

"Tereddütlerim vardı tabii. Ama benim çok kaybedecek bir şeyim de yoktu. Amerika’da üniversiteden döndüm. O dönemde iyi bir işim vardı. Makine mühendisliği okudum. Spor bursuyla gittim. Spor olmasaydı Amerika’ya gidemezdim. Biz 4 erkek büyüdük. Annem sağ olsun vizyoner bir kadın. Bir taraftan bizle baş etmesi de kolay değildi. Spora teşvik etti bizi. Benim ve kardeşlerimin sporda yeteceği var. Onların sanatta da yetenekleri var da benim sadece sporda.

"Kendi işimi yapmak istiyordum..."

Yüzme ve güreş sporlarıyla uğraştım. Amerika’ya aslında futbol bursuyla gidiyordum. Daha sonra cankurtaranlık işiyle yüzme bursuyla gittim. Amerika’da mühendislik okudum, orada güzel bir işim de vardı. Türkiye’ye dönme kararı aldım. Sonra hata mı yaptım diye düşündüm. Türkiye 80’lerin sonu, 90’ların başında ekonomik darboğazdan geçiyordu. Kendi işimi yapmak istiyordum. O dönemde çok fazla televizyon izliyordum. Amerika’da bir sürü kanal vardı. Türkiye’de bir tek TRT vardı. Türkiye’ye gelip birkaç kişiye danıştım. Onlar “Türkiye’de yasalara aykırı” dediler. Daha sonra içerik işine girdim.

"Yeri geldi banklarda, parklarda yattım..."

O gazla sermaye topladım. Bu işlerden anlayan biriyle konuştum. 3.500 dolar masraf çıkarttım. Londra’ya gidip arkadaşlarımda kaldım. Yeri geldi banklarda parklarda yattım. O zamanlar 23-24 yaşına gelmiştim. Kimse bana iş vermedi. Bakıyorlar genç bir adam, Türkiye’de yasalara aykırı derken vermediler. Sonra ESPN bana şans verdi. Orada da her gün anlatıyorlar. Şans verdiğim adam diye. ESPN’in sahibiyle ilk görüşmemde Türkiye’den geldim dedim. Bana Türkiye nerede dedi. Orada bir küre vardı. Küreden Türkiye’yi gösterdim. Bana 3 aylık deneme fırsatı tanıdı. O 3 ay oldu 6 ay derken şimdi 1989’dan 2021’e kadar; 32 senedir ESPN’le çalışıyoruz.

"İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim..."

Ali Şeriati’nin bir lafı var. Ben onu çok beğeniyorum. “Küçükken anneme, ‘Anne yardım et de şu ağaca çıkayım.’ dedim. Annem de ‘Oğlum başkasının yardımıyla çıkılan yerden düşersin” şeklinde. Annem bizi böyle yetiştirdi. İyiki de öyle yetiştirmiş. Biz kimseye yük olmadan yetiştik.

 

Öyle bir noktaya geldik ki biz spor müdürlerinin kapılarında beklerken birden bire aldığımız, tabii zaman içinde doğru şeyler almaya başladık ve oradaki adamlar bizi tercih etmeye başladı. Şimdi bütün o stüdyolarla biz çalışıyoruz. Spor müdürlerinin kanallarında beklerken bir anda kanalların sahibi bize gelip gitmeye başladı. Biz hep uzun vade düşündük. Gençler için bunu diyorum. Yeri gelince zarar edeceksin, yeri gelince başka şeyler olacak ama insanların güvenini kaybetmeyeceksin. Robert Bosch: “İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim” der. Bunu hep önemsedim.

"Karşı tarafta kazanırsa uzun sürer..."

Okay Karacan'ın yayının devam eden bölümünde İngiltere Premier Ligi yatırımını sorması üzerine Saran: "İngiltere Premier Ligi’ni biz ilk aldığımızda 50 bin dolardı, şimdilerde 50 milyon dolara geldi. Satamadığımız dönemlerde bile parasını ödedik. Sadece ben kazanayım dediğin zaman çok kısa süreli olur. Karşı tarafta kazanırsa uzun sürer" şeklinde konuştu.

Şifreli sürece geçiş

Karacan'ın Saran'a içeriklerin şifreli kanallara satılmasını sorması üzerine Saran: "Artık dünyanın geldiği noktada bunu açık kanallar karşılayamıyor. Bu uzun bir süre böyle devam edecek. Amerikalılar ne yaptılar? Sportainment diye bir şey oluşturdular. Dünyanın en büyük sektörlerinden birisi. NBA şova döndü. Sportainment, araba sektöründen daha büyük bir sektör haline geldi. Tüm sporlara ilgi gösterilince, Super Bowl’dakine benzer şovlar yapılmaya başlandı" cevabını verdi. 

"S Sport'u bugün 21 milyon insan izliyor..."

S Sport Plus ve S Sport kanallarının başarısından bahseden Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı: "Bizim S Sport Plus diye bir aplikasyonumuz var. Aynı anda 4 tane canlı yayın hizmeti veriliyor. Mesela onda pandeminin de etkisi oldu, beıN’le yaşadığımız sorunların da etkisi oldu, pandemide yüzde 400 büyüdü orası. Önemli olan bunları takip edebilmek. Biz şimdi hala televizyon işinde kalsaydık, batmıştık. O yüzden gençlere şunu söylüyorum, en güçlü olan değil, adapte olan yaşıyor. Bizim kanalımız S Sport’u bugün 21 milyon insan izliyor" ifadelerini kullandı. 

“NCAA maçlarını anlattım”

İlk yıllarında içeriklerinin satılması için spikerlik yaptığını ilk kez Play Spor'da anlatan Saran: "Spor müdürlerine gidip gelirken “İnşallah bir gün ben de kanal sahibi olurum” dediğimi hatırlıyorum. Çok uzak bir hayal olarak gözüküyordu. Bir gün basket maçı satarken rahmetli Kenan Onuk bana “Sen anlatırsan olur” demişti. “Abi ben anlamam, nasıl anlatayım” dedim. Gidip diksiyon dersleri aldım ve hafta sonları ATV’de NCAA maçları anlatıyordum. Değişik espriler yapıyordum içeriklerim satılsın diye" dedi. 

"Bu sene İtalya'ya yatırım yaptık..."

Almanya Bundesliga'daki Bayern Münih hegemonyasından ötürü Serie A'ya yöneldiklerini söyleyen Sadettin Saran: "İçerik işinin farklı bir DNA’sı var. Ben gidip alıyorum demekle olmuyor. İlişki yönetimi var, bu işi bilmek var, UEFA’sı var. “Ben geldim kanal kurdum, petrol sattım, çok büyük paralarım var. Bana İngiltere Premier Ligi’ni sat” demekle olmuyor. O markayı da düşünecek. Yayıncısını da düşünecek. Birkaç sene önce bir şey satıldı büyük rakama. Bugün ihaleye giren yok sırf pandemi sebebiyle. Niye yok o zaman? Demek ki markaya yeteri kadar yatırım yapılmadı. Kısa vadede düşündün aldın kazandın ne oldu şimdi? Alıcı yok. Ömür boyu İngiltere Premier Ligi bizde kalacak diye bir şey yok. Almanya Bundesliga için bir karar verdik. Bayern Münih şampiyon oluyor dedik. Bu sene İtalya’ya yatırım yaptık. Türkiye’de izlenen içeriklerin çoğu bizde" diye konuştu.

"İki spor kanalıyla ortak olduk..."

Yine ilk kez Play Spor kanalında, özel bir iş birliğinden bahseden Saran: "Ülke ismi vermeyeyim çünkü onlar daha açıklamadılar. Biz, Avrupa’nın göbeğinde iki büyük spor kanalına ortak olduk. Keşke ülke ismi verebilsem ama önce onlar basın toplantısı yapacak. İki ülkenin spor kanalıyla ortak olduk" dedi.

İnsanlara yatırım yapıyoruz

Saran Holding’in 1 milyara yakın izleyiciye ulaştığını belirten iş insanı: "Uzakdoğu’da da yayın aldık. 67 ülkeyle iş yapıyoruz. 1 milyara yakın izleyicimiz var. Çekim işlerini büyüttük. Arkadaşlar kaliteli çekim yapıyor. Asya Şampiyonlar Ligi’nde de çekim yapıyoruz. Bir de biz insanlara yatırım yapıyoruz. Orada çok kaliteli bir ekibimiz var. Dünyanın her yerinde çekim yapıyorlar" ifadelerini kullandı. 

"İçeriklerimizin daha fazla yerde yayınlanmasını isteriz..."

Okay Karacan'ın yayıncı kuruluşla yaşanan krizi sorması üzerine Sadettin Saran: "Biz yayıncı kuruluşla ters düştük. Ben ilerideki zamanlarda bu konuya gireceğim ama şöyle söyleyeyim madem sordunuz, TFF’yle yaşadığınız sorunları biliyorsunuz. Ona benzer sorunlar. Ama biz bu konuyu açacağız. Türk insanının istismara uğradığı konusunda benim düşüncelerim var. Yoksa biz istemez miyiz, yayıncıyız biz. İçeriklerimizin daha fazla yerlerde yayınlanmasını isteriz" cevabını verdi. 

"Devletten sonra en çok spor salonu yapan kuruluşuz..."

Annesinin, "Topluma nasıl geri vereceksin?" diye sorması üzerine, baba toprağı Kırıkkale'de okul açma girişimlerinden bahseden Saran: "Başarıda ailenin payı muhakkak var. Benim kardeşlerimin hepsi benden daha başarılı. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Bir abi olarak. Bir tanemiz hariç hepimiz Saran Holding’teyiz. O da Türk Hava Yolları’nda. Ticari olarak bize yakın diyebiliriz. Biraz önce annemin etkisinden bahsediyordum. Benim annem bu iyiliğe yatırım konusunda hepimizi çok ufak yaşta, hiç paramız yokken bile etkiledi bizi. Ben para kazanmaya başladığımda “Oğlum ne yapmayı düşünüyorsun, geri topluma nasıl vereceksin?” diye yönlendirmişti beni. Ben de Kırıkkale’ye gittim. Baba toprağına. İl müdürünü buldum. “Okul yaptırmak istiyorum” dedim. Önce inanamadı. 28-29 yaşındaydım. Sonra öğrendim ki bunu siyaset karşılığında yapacağımı düşünmüşler. Biz bugün Türkiye’de devletten sonra en çok spor salonu yapan kuruluşuz. 21 salon. 22 Çanakkale olacak. 22’yi Çanakkale’de açacağız" diye konuştu.

 

Sadettin Saran, spor salonu faaliyetleriyle ilgili yaptığı konuşmasının devamında: "Bunu yaparken devlete bağışlıyoruz. Tek şartımız var, “Sarı-lacivert” olacak diyoruz. Atatürk ismini veriyoruz. Tabii hep Atatürk ismini vermiyoruz. Emine Bulut ve Ömer Halis Demir’in adlarını da verdik. 22. spor salonunun adına da Atatürk’ün adını vereceğiz" dedi. 

"Büyük sıkıntı var..."

Sunucu Okay Karacan'ın Türk futbolundaki mevcut atmosferden bahsetmesi üzerine, Sadettin Saran: "Büyük sıkıntı var. Hissedilmeyecek gibi değil. Bütün kulüplerin sorunu aşağı yukarı aynı. Bugüne kadar, istisnalar var ama çok kötü yönetildiler. Kulüpler yasası da bir türlü çıkmadı. Bir türlü hesap sorulamadı. Biz de böyle bir şey olmadı. Bence ivedilikle çıkması gerekiyor. Birinci sorumluluk kötü yönetim. İkincisi taraftar baskısı. Yöneticiler eziliyorlar, büzülüyorlar ve popülist davranıyor. Bugün böyle davranılmayacağı çok net ortada. Birilerinin çıkıp “Şampiyonluk beklemeyin biz bu borcu toparlayacağız” demesi lazım. Bir de bu sene yayıncı krizi işin tuzu biberi oldu. Bir de pandemi… Büyük bir kriz…" şeklinde konuştu.

"Şampiyon olmamamız için hiçbir neden yok..."

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un 2. dönemde başarılı olmasını dileyen Sadettin Saran: "Bir santraforla Fenerbahçe şampiyonluğun en güçlü adayı olur. Geçen sene de öyleydi ama birtakım hatalar yapıldı. Bu sene şampiyon olmamamız için hiçbir neden yok. Ali Koç’un Fenerbahçe’ye şampiyonluk borcu var. Bir başkan minimum 2, maksimum 3 dönem başkanlık yapabilir. Dolayısıyla inşallah bu dönemde başarılı olur." dedi.

 

Sadettin Saran ayrıca, Vitor Pereira hakkında: "Benim bildiğim kadarıyla Fenerbahçe’de şampiyon olmadan gidip geri gelen yok. Bu ona verilmiş müthiş bir şans. Üçüncü şans bir daha da eline geçmez. Dolayısıyla bunu inşallah iyi kullanır" ifadelerini kullandı. 

"Önemli olan iyi başkan olabilmek..."

Yayının son bölümünde Okay Karacan'ın Fenerbahçe başkanlığı sorusuna, Sadettin Saran: "Bana bunu bir gün canlı yayında sordular. Ben de düşünüyorum dedim. O zaman abi dediğim bir kişi de “İnsan başkan olacağını söyler mi?” dedi. “Niye abi, hayalim bu” dedim. Ben hiçbir zaman saklamadım. Borussia Dortmund gibi tecrübeler bana çok şey kattı. Yöneticiliğimde inşallah buraya bir şey veririm diye geldim. Faydam olsun istedim. Başkan olacaksam, bugün Türkiye’den her 10 kişiden 6’sı başkan zaten. Önemli olan iyi başkan olabilmek. Önemli olan fark yaratabilmek. Olursa olur, olmazsa da dünyanın sonu değil" cevabını verdi. 

Kaynak Ajansspor
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER