Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NTV’de Siyasi İşler özel programının konuğu oldu. Ahmed Arpat moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Okan Müderrisoğlu, Serpil Çevikcan ve Mustafa Kartoğlu’nun sorularını cevaplandırdı.
24 Haziran erken seçim kararının nasıl alındığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Bahçeli’nin bugün yaptığı açıklamadan değerlendirme yaparsak, hafta başında da aslında Bahçeli’yle bu hafta içinde bir görüşme istedik. Bu görüşme arzumuzda Bahçeli Çarşamba günü 13.30 mutabakat oldu. Salı günü de böyle bir durumu ortaya çıkınca ilk yapmam gereken arkadaşlarımla grup konuşmam vardı. Konuşmamda 2019’u vurguladım. Arkadaşlarımın ne diyeceğini bilmiyordum. 2019 Kasımına göre konuşmamı bitirdim. Daha sonra gurup odamızın arkasında toplantı odamızda arkadaşlarımı toparladım. Değerlendirme yaptık. O değerlendirmeden sonrada bizim için artık erken seçim noktasında sadece bir tarih ve bu konuyla ilgilide takvimin belirlenmesi kalıyordu. Çarşamba sabah arkadaşlarımla bir toplantı daha yaptık. Sayın Bahçeli’yle görüşmeye bu şekilde girdik. Görüşmemiz esnasında Bahçeli’ye teklifimizi, karşı teklif olarak sunduk. Onlara olumlu yaklaştılar böylece 24 Haziranı okulların kapanması düşünülerek, gerek üniversite imtihanları göz önüne alınarak, oradan çıkar çıkmaz YÖK’le görüştük. YÖK Cumhurbaşkanlığına bağlı olduğu için burada bir gerçekte ortaya çıkıyor. Seri karar alabilmenin ispatıdır. Sayın başkana konuyu ilettiler. Hemen YÖK toplantı bir hafta sonraya üniversite sınav imtihanını aldılar. Aldığımız 24 Haziran kararının aleniyete geçirmiş olduk. Basın toplantısına çıktığımda masanın üzerinden kaldırmış olarak çıktım” dedi.
“MİLLETİMİZ DEVAM DERSE, DEVAM EDERİZ, TAMAM DERSE SAYGI DUYARIZ”
Erken seçimlerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortada ana muhalefet erken seçim konusunu biliyorsun aylardır gündemde tutuyor. Erken seçimle yattılar ve kalktılar. Bizim de malum erken seçim konusu AK Parti olarak bizim prensiplerimiz arasında olmamıştır. O süreçlerde biz bu konular gündemde yoktu. Son Cumhur İttifakını beraber olgunlaştırdığımız, müttefikimizsin bu açıklaması durumu değerlendirmemizi gerektirdi. Değerlendirdik ve böylece buraya geldik. Kesinlikle böyle bir görüşme, söz konusu değildir. Yolda böyle bir çıkışımız oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimine 1.5 yıl var. Ben 1.5 yıl daha cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturma rahatlığına erişebilirdim. Bizim tek düşündüğüm şey ülkemizin huzur nerede, ana muhalefetin böyle bir hırsı var. Onları da rahatlatalım istedik. Bu adımı atalım onlarda rahatlasınlar. Er meydanın he meydan dedik. Buyursunlar şimdi milletimiz bedeli ödetecek. Eğer bize devam derse ederiz. Tamam derse saygı duyarız. Biz eserlerimizle ortadayız. Muhalefetin hangi eseri var bilemiyorum” diye konuştu.
“TEHDİT ÖNCELİKLE STRATEJİK ORTAKLARDAN GELİYOR”
“Suriye’de göbeğimizi kendimiz kestik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüm Batı’nın bir tehdit projeksiyonu var. Bunun içerisinde özellikle güneydeki malum PYD, YPG, PKK, DEAŞ’a karşı bu bir mücadeledir, ona karşı savaştır gibi laflar ediliyor. Buna nereye kadar devam edeceğiz. Bunu yuttuk diyelim. Ben şuna bakıyorum güneye Suriye’nin kuzeyine kaç tır silah geldi. 5 bin tır buraya ABD silah gönderiyor. Aynı şekilde 2 bin kargo uçağıyla yine buraya silahlar gönderiliyor. 20 kadar üs var, bunlar buraya indiriliyor. Kuzey Suriye’de kime karşıdır. 911 sınır bizim sınırımız. En yakın neresi biziz. Amerika’nın yanında koalisyon güçlerinin burada ek silahları mühimmatları var. Olsa olsa İran olabilir. Üçüncü derecede Rusya olabilir. Rusya ikinci derece diyebiliriz, 5 üssü var. Birinci derece biz varız. Türkiye Amerika’yla NATO da müttefik. Olduğumuza göre stratejik ortak olduğumuza göre paramızla silah alamıyoruz. Ama bu terör örgütleri ne yazık ki koalisyon güçleri ücretsiz olarak veriliyor. Demek ki tehdit nereden geliyor. Öncelikle stratejik ortaklardan geliyor. Oturalım bunları çözelim. Obama döneminde çok uğraştık. Zeytinlik operasyonumuz söz konusuydu. Biz bunları yapamadık. Sürekli oyaladılar. Bu döneme geldik. Artık bu olmayacak bunun üzerine karar verdik göbeğimizi kendimiz kesip adım attık” dedi.
“CENEVRE SONUÇ DOĞURMADI. SONUÇ ODAKLI ÇALIŞMADI”
Cenevre’nin sonuç odaklı çalışmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Astana sürece ön planda yer aldı. Soçi, ardından Ankara bu konuda güçlü olarak Rusya, Türkiye, İran bir araya geldi. Şimdi üçüncüsünü Tahran’da yapacağız. Bu çalışmalara bu şekilde devam edeceğiz. Astana’nın önemini de dokunmalıyız. Cenevre’nin önüne çıkartmak gibi bir derdimiz yok. Kimseye yasak koymadık katılmak isteyenler buyursunlar katılsınlar. Cenevre sonuç doğurmadı. Sonuç odaklı çalışmadı. Buralardan çıkacak neticeyle derdimiz Suriye’nin kuzeyinde barış bölgesini yaygınlaştırmak ciddi tehditler aldığımız yerler var. O bölgeler aslında bizim insanların olduğu yerlerdi. Hassasiyetle bunlar bizi taciz etmesinler bizim bölgemizde tehdit savurmasınlar bu olmadıktan sonra bizimde bu bölgelere ölüm yağdırmaya merakımız yok” diye konuştu.
“BİZ HER AN SEÇİME GİREBİLECEK RAHATLIKTA BİR NOKTADAYIZ”
YSK’nın açıklayacağı takvim sonrasında seçim takvimini belirleyeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “YSK açıklayacağız seçim takvimidir. Resmi takvimi açıklayacak ki bizde bize hazırlıklar var ama ona kendi takvimiyle örtüştüreceğiz. Yol haritamızı biz belirleyeceğiz. Seçim takvimimizi şu dur diye söylemek doğru değil. Asıl belirleyecek olan YSK açıklayacağı takvimdir. Temayül yoklamasını yapacağız. Olmadan milletvekili olmadan belirlemek doğru olmaz. Diğer siyasi partilere göre en hazırlıklı parti biziz. Şu anda biz biliyorsunuz İstanbul ve İzmir kongreleri haricinde bütün hepsini yaptık. Ana kademelerin kongrelerinin dışında da kadın kolları ve gençlik kolları kongrelerini yapıyoruz. Bir defa biz her an seçime rahatlıkla girebilecek noktadayız. Bütün teşkilatlarımız sandık kurullarına varıncaya kadar süratle yapıyorlar. Temayül yoklamalarının neticesini bize bildirecekler. Yoklamanın ardında bizler suretle milletvekili noktasında gelen aday adaylarımız içinde belirleyip YSK gidecek hale getireceğiz” şeklinde konuştu.
(İHA)