Sağlık

Vücut geliştirme ilaçları jinekomastiye neden oluyor

Erkeklerde ‘meme büyümesi’ olarak adlandırılan Jinekomasti, sanıldığının aksine kilo dışında birçok nedenle ortaya çıkabiliyor.

Vücut geliştirme ilaçları jinekomastiye neden oluyor
22-03-2016 16:07

Toplumun geneline bakıldığında %65 oranında nedeni tam açıklanamayan jinekomasti vakaları olsa dahi, meme büyümesi yaşayan erkeklerin görünümden önce bazı testleri yaptırıp olası hastalıkları ekarte etmeleri gerekiyor.

Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yener Demirtaş, jinekomastinin bazen farklı hastalıklardan kaynaklanabildiğini belirterek “Hormon bozuklukları; testesteron azlığı ile seyreden rahatsızlıklar ve bazı sendromlar, östrojen artışı yapabilen durumlar; testis tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri, tiroid bezi hastalıkları (hipertiroidi veya guatr), bazı kanser türleri özellikle akciğer ve karaciğer, karaciğer sirozu, bazı ilaç ve maddelerin uzun süre kullanımı (alkol, amfetamin antidepresanlar, uyuşturucu madde, vücut geliştirmede kullanılan anabolik steroidler) ve aşırı kilo alımı jinekomastinin bilinen nedenleri arasında. Dolayısı ile şikayeti olan kimselerin öncelikle doktor kontrolünden geçerek zeminde yatabilecek hastalıklar açısından detaylı bir tarama yapılması gerekir” dedi.

Jinekomastinin kendi içinde üç farklı tip olarak değerlendirildiğini dile getiren Doç. Dr. Yener Demirtaş; “Belirttiğimiz hastalıklar genellikle ‘Glanduler jinekomasti’ olarak ortaya çıkabilir. Bu tip, kadın memesi benzeridir ancak süt üretmeyen meme bezleri bulunur ve sadece bu bezlerin artışında glanduler tip söz konusudur. ‘Yağlı jinekomasti’ olarak adlandırılan bir diğer tipte ise meme bezi dokusunda artış olmaz, sadece meme bölgesi yağlanmasından artış olur ve genellikle alkol veya sık kilo alıp verme nedeniyle oluşur. Sonuncusu ise her iki tipin birlikte görüldüğü ‘karışık tip’tir.” dedi

HASTALARIN %30’UNDA GERİLEME VE KENDİLİĞİNDEN DÜZELME GÖRÜLEBİLİYOR.

Jinekomasti tedavisi için başvuran hasta grubunun 18-25 yaş aralığından olduğunu belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, ergenliğe giren erkek hasta yaş grubunun jinekomastinin görüldüğü ilk dönem olduğunu ve ergenlikten sonra hormonların düzene girmesiyle %30 hastada gerileme ve kendiliğinden düzelme görülebildiğini vurguluyor. .

ERKEKLERDE MEME BÜYÜMESİ BAŞKA HASTALIKLARA SEBEP OLMAZ ANCAK BAZI HASTALIKLARIN ÖN BELİRTİSİ OLABİLİR

Meme büyümesinin tek başına başka hastalıklara sebep olmadığını belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, “Jinekomasti söz ettiğimiz hastalıkların ön belirtisi olabilir bu nedenle gerekli taramalar yapıldıktan sonra estetik olarak ele alınabilir. Ayrıca bazen ergenlik döneminde memede ağrı şikayeti olsa da doktora başvuruların %90’ı estetik kaygılar nedeniyledir. Durum kilolu olan kimselerde daha çok görünür fakat düzensiz ve sağlıksız diyetler nedeniyle zayıflarda da görülebildiğini söyleyebilirim.”

Doç. Dr. Yener Demirtaş meme büyümesi durumda spor veya özel antrenman gibi girişimlerin bir önlem olamayacağını belirtiyor; “Jinekomastide cerrahi tedavi tek çözümdür ve herhangi bir ilaç tedavisi söz konusu değildir. Seçenekler ise hastalığın tipine göre belirlenir. Glanduler ve karışık tip durumunda meme başından kesi tekniği ile fazlalıkların alınması söz konusu iken, yağlı tip ve bazı karışık tip durumlarında liposuction uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar verir. Hastanede kalmayı gerektirmeyen, lokal veya genel anestezi ile yapılabilen girişimlerde tolere edilebilir ağrılar yaşanabilir. Ameliyat sonrasında ortalama 3 hafta kadar özel bir korse kullanımı ile nekahet süreci başarı ile geçirilir.”

Jinekomasti tedavisinde özellikle ses dalgalarının kullanıldığı vaser liposuction’ın hastalar açısından iyi sonuçlar verdiğini belirten Doç. Dr. Yener Demirtaş, “ses dalgaları ile çalışan bu sistemde, dalgaların yağ seçici özelliği sayesinde çevre bağ dokulara, damar ve sinir yapılarına zarar verilmeden yağ hücrelerinin parçalanıp eritilmesi sağlanıyor. Uygulamanın hastaya sağladığı en büyük avantaj ise ameliyat sonrası toparlanma ve normal hayata dönüşün son derece hızlı olması. Girişimde kan damarları hasar görmediğinden ameliyat sırası kanama ve sonrası morarma da çok az görülmektedir.” diyor. Doç. Dr. Demirtaş, cerrahi girişim sonrası büyümenin tekrar etme olasılığının yok denecek kadar az olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor; “ancak çok fazla kilo alınması durumunda ameliyat öncesi kadar olmasa da bir miktar büyüme olabilir.”

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER