Bursa Yıldırım Belediyesi, ilçenin geleceğini kurtaracak kentsel ve sosyal dönüşüm projelerini hızla hayata geçirirken, Yıldırım’ın ‘Afet Yönetim Planı’nı hazırlayarak olası afet durumlarına karşı hazırlıklı konuma geldi.
Yıldırım Belediyesi, kentsel dönüşüm ile konutları güvenlik hale getirirken, diğer yandan da olası bir afet durumunda ilçede koordinasyonun sağlanması için ‘Afet Yönetim Planı’nı hayata geçirdi. Birinci derece deprem alanında olan Yıldırım’da olası deprem, yangın ya da diğer doğal afetlerde vatandaşların güvenliğinin sağlanması ve acil müdahale ekiplerinin yönlendirilmesi gibi konularda büyük önem taşıyan Afet Yönetim Planı, Yıldırım Belediyesi, Bursa Valiliği, Yıldırım Kaymakamlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı İl Müdürlüğü (AFAD) ortaklığı ile hazırlandı.
TAM DONANIMLI AFET PLANI
‘Afet Yönetim Planı’nda olası bir afet durumunda ilk olarak yapılması gerekenlerin bulunduğunu belirten Başkan Edebali, “Yaşanacak afet sonrası hemşehrilerimizin ilk olarak güvenli bir bölgeye intikalini sağlamak adına toplanma yerlerini belirledik. Bu alanlar Yıldırım’daki spor alanları ve parklar olarak belirlendi” dedi. Lojistik depoların ve yaralanmalara karşı hazırlanan acil müdahale yerlerinin de hayata geçirildiğini söyleyen Başkan Edebali, “Afet Yönetim Planımız 6 ay ya da yılda bir kez değerlendirilerek güncellenecek. Hemşehrilerimiz afet sonrası ilk etapta yapması gerekenleri bilecek. Yaşanmasını arzu etmesek de olası can kayıpları sonrasında toplu mezar yerleri dahi planımızda yer alıyor” ifadelerini kullandı.
‘DEPREMLE YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ’
Afet planında deprem anında yaşanması muhtemel olumsuzlukların önlenmesi adına yapılacak çalışmaların önemini dile getiren Başkan Edebali, “Afetler yaşanmadan önlemini almak yalnızca kamu kurumlarının değil, tüm vatandaşlarımızın görevi. Depremlerin ülkemizin bir gerçeği olduğunu unutmamalıyız. 1903 yılından bugüne kadar yaşanan 130 depremde 110 bin vatandaşımız hayatını kaybetti, binlerce çocuk öksüz ve yetim kaldı. 2 milyon evimiz yıkılırken milyonlarca ev ise hasar gördü. 1999 yılında yaşadığımız Gölcük depreminde milli gelirimizin yüzde 15’ini kaybettik. Bu açıdan yaşanacak afet durumlarına karşı tedbirimizi almak mecburiyetindeyiz” diye konuştu.
