Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Bir süredir maruz kaldığımız kuraklık, yangın ve sel felaketleri sebebiyle üzüntülü günler geçiriyoruz. 4 haftadır gündemimizde olan büyük çaplı orman yangınları da küresel bir sorun haline dönüşmüştür. 54 farklı ilimizde çıkan yangınlar 150 bin hektarlık alanı etkilemiştir. Bu en büyük yangınlarında zarar gören alanların 82 bin hektarı Antalya'da 62 bin hektarı Muğla'dadır. 40 dereceyi bulan hava sıcaklığı ve yüzde 9'lar seviyesine inen nem oranı nedeniyle yangınların önüne geçilmekte zorlanılmıştır. Büyük yangınların tamamı kontrol altına alınmıştır. Böylesine bir felaketi dahi istismar edenlere rağmen milletimizle birlikte bu büyük afetin üstesinden gelmeyi başardık. En azından bir kısmında terör örgütlerinin sabotaj şüphesi olmakla beraber genel bir afet hali ile karşı karşıya bulunduğumuz açıktır. Yangınlar sırasında hayatını kaybedenlerin acısı yüreğimizi yakıyor. Zarar tespitleri yapılmıştır. Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç 1 yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir. Tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. Fide, tohum gibi ürünler bedelsiz olarak hak sahiplerine verilecektir. Yanan ormanlarımız, Anayasamızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka amaç için kullanılmayacaktır. 252 milyon fidan yıl bitmeden toprakla buluşturulacaktır. Afet bölgesi ilan ettiğimiz yerdeki vatandaşlarımıza pek çok destek ve erteleme imkanı sağladık. Orman yangınlarıyla mücadele konusundaki planlar ve uygulamaları gözden geçirerek böylesine büyük afetlere karşı daha hazırlıklı olunmasını sağlayacağız. Sorumlu kurumların kapasitelerinin genişletilmesi konusunda kapsamlı bir çalışma yapılacak.
SEL FELAKETİ
Bozkurt ilçemizde bu afette birkaç günde 453 kilogram gibi bir seviyeye çıkmıştır. Ülkemizin hemen her şehrinde olduğu gibi buralarda da imardan ve yapıdan kaynaklanan sorunlar vardır. Karşımızda tarihte ender rastlanacak bir afet olduğu gerçeğini gözardı edemeyiz. Tüm kurumlarımız harekete geçmiştir. Kimi yerleşim yerlerimize bir süre müdahaleler havayolu ve botlarla yapılabilmiştir. Sel bölgelerinde arama tarama ve hasar tespit çalışmaları devam etmektedir. Afet bölgesi ilan ettiğimiz yerlerde vergi ertelemelerinden kredi desteğine kadar pek çok imkanı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Acil ihtiyaçlar için 3 ilimizde toplam 73 milyon lira ödenek gönderdik. Selden etkilenen 3 ilde toplam 970 konut ve 100 köy evinin yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu belirlendi. 4 ayrı sanayi sitesi de tekrar inşa edilecektir. AFAD bünyesinde bir yardım kampanyası başlattık. Kabinemizdeki Bakanlarımız ve çalışma arkadaşlarımızla 7 milyon 430 bin liralık katkıyla bu kampanyaya iştirak etme kararı aldık. En büyük üzüntümüz can kaybımızın çok olmasıdır. Sele kapılan 78 vatandaşımızın cezanesine ulaşılmıştır. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın çoğu Bozkurt ilçelerimizdendir. Sinop Ayancık'ta da ciddi can kaybımız vardır. Sel baskınlarına karşı dikkatli olmaya kurumlarımızı tedbirlerini arttırmaya davet ediyorum. Orman yangınları, sel baskınları ve heyelan afetleri ile kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip, yenileyeceğiz. AFAD'ı daha da güçlendireceğiz. TSK, jandarma, emniyet gibi birimlerimizi daha etkin değerlendirecek bir sistem kuracağız. Milletimizi, nasıl terör örgütlerinin, darbe heveslerinin, istiklalimize ve istikbalimize e göz diken alçakların, ekonomimize tuzak kuranların tasallutuna bırakmadıysak, tabii felaketler karşısında da yalnız bırakmayacağız.
Meclis'in açılmasıyla birlikte Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız.
Dünya 2020 yılı başında ortaya çıkan covid-19 virüsünün giderek daha da ağırlaşan etkileriyle başetmeye çalışıyor. Hastanelerimiz,sağlık personelimizin gayreti sayesinde zirve dönemlerinde bir parça zorlanmış olsa da salgının üstesinden başarıyla gelmiştir. Pek çok ülkenin aksine maskeden, teste kadar hiçbir konuda eksilik çekmedik. Bu güzel tablonun yansımasını yılın ilk 7 ayında 210 milyar doları aşan ihracatımızla gördük. Salgına karşı en güçlü mücadele olan aşılamada da dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz. Toplam aşı sayısında 87 milynu geçerek ülkemiz nüfusunu çoktan geride bıraktık. Ülkemizde bazı kesimlerin hala aşıya teredütle yaklaştıklarını görüyoruz. Aşı çalışmaları gönüllük esasına göre yürütülmektedir. Sürekli dönüşen ve değişen virüse karşı hali hazırda aşı dışında korunma yöntemi bulunmuyor. Huzurla hayatımızı sürdürebilmemiz hepimizin aşı olmasına bağlıdır. Son dönemde salgın sebebiyle hastanelere yatan, entübe edilen hastaların çok büyük bir bölümünün aşı yaptırmayanlardan oluştuğunun altını çizmek istiyorum. 33 ilimiz aşılamada yüzde 75 sınırını geçerek mavi listeye girmiştir.
AŞI OLMAYANLARA PCR TESTİ
Okullarda 6 eylül'de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öğrencilerle irtibatlı henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa pcr testi yaptırmasını isteyeceğiz. Aşı olmayan üniversite öğrencilerimiz ve üniversite çalışanlarından düzenli pcr testi yaptırmalarını talep edeceğiz. Uçak, sinema, konser gibi insanların toplu olarak bulunduğu faaliyetler için zorunlu pcr testi uygulamarını devreye alacacağız. Tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafede bu kurallara riayet özellikle bizim sağlığımızın temel esasıdır.
