USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BAM Bursa iptal - İyi uykular Bursa!

08-03-2016


Temmuz 2016da İstinaf olarak adlandırılan BAM (Bölge Adliye Mahkemeleri) faaliyete geçecek. Bilindiği gibi on yılı aşkın süredir BAM hakkında gerekli yasalar çıktı.
Uygulama ise sürekli ertelendi.
BAM, bir İstinaf Mahkemesi. Yani, bildiğimiz Sulh, Asliye, Ağır Ceza Mahkemesi kararları bu mahkemelerde itiraz yolu ile yeniden görülebilecek,
Hatta yargılama baştan aşağı bu mahkemelerde yapılabilecek.
Belli parasal sınırın veya ceza sınırının altında BAM tarafından verilen kararlar üçüncü ve son yol olan Yargıtayda sadece hukuki denetim (Temyiz) görecek. Dolayısıyla temenni ve beklentilere göre Yargıtayın iş yükü azalacak ve salt İçtihat Mahkemesi işlevi görecek.
Bursa, on yıldır kurulacak BAM merkezlerinden biriydi. Hatta BAM C. Başsavcısı ile görevliler bile atandı. Bina tutuldu, dayandı döşendi hatta uzun yıllardır BAM için milyonarca lira da güle güle harcandı.
Ne var ki geçen hafta HSYK Genel Kurulu ani bir kararla Adalet Bakanlığı ile koordinasyonla BAM sayısını yurt genelinde azaltarak Bursayı BAM listesinden çıkararak İstanbula bağladı..
Bu ne anlama mı geliyor?
Vatandaşlar, şirketler, avukatlar, görevliler bu yıldan başlayarak adli iş ve işlemlerinin neredeyse yarısını İstanbulda görecekler. Haftanın bir veya birkaç gününü İstanbulda geçirmek, İstanbul Adliyesinin koridorlarını yol yapmak zorunda kalacaklar.
İstanbul Adliyelerinin durumu malum. İçler acısı.
30 milyonluk dünyanın en büyük kentlerinden biri ve bu adliyeler şu anda İstanbula bile layıkıyla hizmet vermekten neredeyse aciz.
Ticaret mahkemelerine sıkça yolum düştüğü için biliyorum, açılan bir davanın ilk duruşması bir yıl sonrasına gün veriliyor, duruşma araları da en az dört ay.
Bir hukuk davasının neticelenmesi üç yıldan başlıyor.
Buna Bursa Adliyelerinden çıkan kararların denetimi ve yeniden görüşülmesi de eklendiğinde İstanbul BAM Adliyelerinden karar çıkmaz olacak.
İlaveten Ankaradaki temyiz sürecini de eklediğinizde 2016 Temmuzdan sonra bizim açtığımız davaları torunlarımız neticelendirecek.
Bursanın bu karara sessiz kalmasına da aklım sırrım ermiyor.
İmar, iskan, lojistik sair derken adli bakımdan da İstanbulun uydusu olma yolunda çok ses getirmesi gereken karara tüm çevreler ve güçler sessiz.
Sanırım durum iyi kavranamadı.
Ancak işler aksamaya, davalar bitmemeye, İstanbulun adalet yaşamındaki maalesef kötü görünüm ve geçmiş sınavlarının etkileri Bursayı da etkisi altına almaya başlayınca kıyametler kopacak.
Görüştüğüm birkaç önemli ismin sızıntısı genel.
Bu konuda da karar verilirken kimsenin görüşüne ihtiyaç ve gereken saygının duyulmadığını, fazlaca muhalefet etmenin de işe yaramayacağı ataleti üzerlerinde.
Bu anlamda Bursanın sesi ve güçleri fırtına koparsa ne olacak? duygusu hakim.
Ancak, başta mensubu bulunduğum Bursa Baromuz bir yana, iktidarı, muhalefetiyle siyasal çevreleri, sivil toplum örgütlerini, meslektaşlarımı, hemşehrilerimi şehrimiz için insanımız için göreve çağırmak da vazifem.
Uyanalım ve sesimizi yükseltelim.
Yarın geç olacak.
Saygılarımla...

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?