USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İki kanun ve iki soygun

02-05-2017

Bugün köşemde siz okurlarıma uygulamada karşıma sık sık çıkan iki ayrı Kanun maddesi yoluyla üreten, istihdam yaratanlar aleyhine gerçekleştirilmekte olan iki büyük 'yasal soygun'dan bahsedeceğim.
İlki Türk Ticaret Kanunu'nda yer alan TEMERRÜTTE FAİZ SERBESTİSİ'ne dair 8. madde kuralı.
İşletmeniz için ticari kredi kullanırken A bankası ile yaptığınız (attırılan imza ile) sülalecek kefil olmanın yanı sıra rehin ipotek ve sair teminatları da verdiniz.
Kredi veya taksitlerini geciktirdiğinizde karşınıza % 130 (yüzde yüz otuz) Faiz oranı çıkabiliyor. Bu oranları sözleşmede el yazısıyla size yazdırıp, yine el yazılarınızla gerekli tarih meblağ gibi boşlukları doldurmuş iseniz yandı gülüm keten helva genel işlem şartlarından da yararlanamadınız gitti.
Malum, özel bankaların ağırlık sermayesi yabancıların elinde. İşleyen % 130 temerrüt faizleriyle Türk sermayesi nereye transfer oluyor dersiniz? Peki buna kim olanak veriyor? Biz, yani iş bilmeyen yasa koyucu ve uygulayıcılarımız.
Dara düşen sanayici, esnaf, üreten kesim bir düşmeyiversin. % 130'lar, % 150'lerle kartopu gibi şişen krediler tabii ki ödenmez olunca, varlıklar bir bir yabancı sermaye veya işbirlikçilerinin eline. Yabancıların Türkiye'de Banka iştahının bir nedeni de bu.
Tüketici faizlerinde durum böyle değil. Serbesti orada yok. Şimdilik % 25'lik (!) düşük' oranlarda temerrüt faiz tavanı. Amma ticaret yapan veya sanayici iseniz ticari kredi kullanıyorsanız ÜVEY EVLATSINIZ. 'Olur mu böyle şey?' demeyin, halen uygulama ve mevzuat hazretleri bu şekilde işliyor, aylık % 10-15 temerrüt faizleriyle canlar yanmaya devam ediyor. Onlarca örneği klasörümde mevcut.
Sanayi kesiminin, odaların uyarısıyla Hükumetin, bu konuya el atıp TTK 8.madde faiz serbestisine adil bir çözüm /sınır getirmesi şart.
Yoksa bu doymazların ne dini var ne imanı.
Diğer Kanun hükmü ise DOLAYLI SOYGUNLARI KENDİ YASAMIZLA mümkün kılan enteresan bir hüküm.
Büyük bir TUZAK. Farkında değiliz ya da başka oyunlarda uluslararası TUZAKTA figüran olmuşuz.
Efendim Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kısa adı FSEK 68. maddesi var meşhur.
Biliyorsunuz bilgisayara programları, yazılımlar bu yasayla koruma altında.
Çoğu USA patentli bazı teknik yazılım, programların bedeli de 15.000, 20.000, 50.000 USD gibi uçuk rakamlar.
Özellikle de sanayi kesimimiz bu programları, yazılımları sıkça kullanır. Kullanmazsa bile gelen mailleri açabilmek, çözüm yapabilmek için kurulmak durumundadır. Hatta bazı programlar var ki istemeseniz de kendiliğinden yüklenir veya elemanınız yüklemiştir haberiniz olmaz.
Ama ne hikmetse bu paraya satılan programların eski versiyonları İNTERNETTE BEDAVA. Programın kaçak olarak bilgisayara İndirilmesi için program sahibi yabancı firmalar adeta TEŞVİK içerisinde.
Neden mi? Kaçak program kullanıcısı firmalar internetten tesbit edilip şikayet/dava tehdidi ile PROGRAM BEDELİNİN DÖRT KATI FATURA KESİLMEKTE DE ONDAN.
Programdan paranızla satın almış olmanız, bir bilgisayarınızda yüklü olması da hiçbir işe yaramamakta. Programın tesbit edildiği her bilgisayar için 4 misle varan milyonlarca dolara varan cezalar deprem gibi gelir, bir sanayiciyi bir günde BİTİRİR. Tehlike o denli büyük yani.
Bu paralar da enteresan paylaşımlara tabi tutulmakta. Programın üç misli faturası artı hukuk giderleri vs vs. Aksi halde bir de şikayet ve hapis cezası tehdidi eklendi mi poker masasına dönmekte müzakereler. Müzakerelerde hırsız kimdir? Programı indiren mi haksız kazanç peşinde olan mı?
Hanımlar, beyler şüphesiz yazılım hırsızlığını önermiyoruz hoş da görmüyoruz, bu satırlarda bunun kötüye kullanımını hakkın suiistimalinde doğan büyük rantı işliyoruz biline. Sanayimiz böyle mi korunur? Her lafımızın başında MİLLİ MENFAATLERİMİZ, Kapitalist Batı'nın emperyalist hücumlarına karşı milletimizi, üreticimizi onlara esir etmemek gelmiyor mu?
KHK'larla evlilik programlarına dahi el atılmışken çok mu zordur bu FSEK 68 vd. hükümlerini daha adil, daha akıllıca düzenlemek. Mesela YASA MADDESİNE iki satır ilave ile şikayet dava öncesi ön ihtarla uyarmış olma şartı getirilemez mi, ya da başka akli adil çözümler.
Sen internette serbestçe yükleme sitelerine hiç müdahale etme, adeta teşvik et, sonra yükleyen sanayiciler yoluyla Türk sanayicisinden Türk sermayesinden her sene yüzlerce milyon dolar AVANTA AL. Akıllıca düzenlenmemiş bir kanun maddesiyle kazandığımızı gözü açık Avrupalıya, Amerikalıya teslim ediyoruz. Dünyanın aptalı biz miyiz? Olacak iş değil.
Sanayici iş adamları örgütlerimizi, ekonomi dünyamızın aktörlerini, dahası meclisimiz, hükümetimizi bu konularla daha sıkı fıkı ilgilenmeye davet ederek satırlarımı noktalıyorum.
Saygılarımla...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?