USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Avrupa'nın en genç başkenti: Priştine

08-11-2017

Balkanlar’ın tam ortasında yer alan ve Avrupa’nın en genç ülkesi olan Kosova, 17 Şubat 2008’de bağımsızlığına kavuştu. Ama sorunları hiç bitmedi. 

Kosova ve kardeş ülkesi Arnavutluk, tarihlerini, Roma İmparatorluğu döneminde ‘Dardania’ adıyla anılan küçük ülke ile başlatırlar ve atalarının ‘Dardanlar’ olduğuna inanırlar. Bu yüzden hem Kosova’da hem de Arnavutluk’ta bol bol ‘Dardania’ adına rastlanır. 
Doğu Roma’nın zayıflamasıyla, Bulgar ve Sırp egemenliğine giren Arnavutların milli kahramanı olan ve Fatih Sultan Mehmet’e kelimenin tam anlamıyla kök söktüren bir prens tarih sahnesinde yerini almıştı. Aslen Katolik olan Kruya Prensi Gjergj Kastrioti... Türk tarih kitaplarında İskender Bey olarak anılan bu büyük komutan, o dönem bir ‘süper gücün’ imparatoru olan Fatih Sultan Mehmet’e ve babası II. Murad’a karşı birçok zafer kazanmıştı. Bu zaferlerinin ardından tüm Avrupa hem maddi hem de manevi olarak ona büyük destek verdi. Güçlü Osmanlı ordusu tarafından devamlı kuşatılmasına ve neredeyse her yıl büyük savaşlar yapmasına karşın, yaklaşık 25 yıl, Arnavut prensleri tarafından kurulan ‘Leç Birliği’ni ayakta tutmayı başardı. Kastrioti’nin heykellerini bugün tüm Arnavutluk ve Kosova’da sıkça görebilirsiniz.


KOSOVA, BİR SAVAŞ ALANIYDI
Kosova, Osmanlı’nın Avrupa’ya geçmesiyle, tam bir savaş alanı olmuş. Geniş Kosova Ovası büyük orduların kozlarını paylaşması için çok uygundu. Buradaki I. Kosova Savaşı, tarihin en dramatik ve kanlı çarpışmalarından biri oldu. 1389’da I. Murad’ın komuta ettiği Osmanlı ordusu ve Sırp komutan Lazar’ın önderliğindeki Balkan ordusunun karşı karşıya geldiği savaşta, Lazar savaş meydanında öldürülmüştü. ‘Muzaffer komutan’ I. Murad’ın, meydanı gezerken, iki tarafın kayıpları karşısında, “Allah bana bir daha böyle zafer göstermesin” dediği söylenir. Bu esnada, bir Sırp tarafından hançerlenmiş. Bu savaş, Sırpların Osmanlılara karşı isyanlarının da dayanak noktası oldu. Sırp kaynaklarına göre muharebenin yapıldığı tarih olan 28 Haziran, Sırbistan’ın bağımsızlık bayramı olarak kutlanıyor. 
Yugoslavya’nın dağılma süreci de bu bölgede başlamış. 1989’da, I. Kosova Savaşı’nın 500. yılında Sırp lider Slobodan Miloseviç, Sırp milliyetçiliğini tetikleyen ünlü konuşmasını Kosova Ovası’nda bulunan ‘Gazimestan Anıtı’nda yapmış.

Kosova'nın başkenti ve en büyük şehri olan Priştine'nin nüfusu yaklaşık 600.000 kişi. Kosova'nın 17 Şubat 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte başkent olan Priştine, Arnavul dilinde "Bozuk mevsim" anlamına gelmekte. Hava sıcaklığı gün içinde hızla değiştiği için bu adı almış olsa gerekir.

Ülkenin tek sivil uçuşlarının yapıldığı havaalanı Priştine’de. Buraya Makedonya’nın başkenti Üsküp'ten de rahatlıkla ulaşılabiliyorsunuz. Üsküp ve Priştine arası yaklaşık 80 kilometre.

OSMANLI’NIN İZLERİ VAR

Kente yaklaştıkça yeni yeni yapılan yüksek binalar dikkatimizi çekiyor. Savaşın ardından uzun zaman geçmiş olsa da Priştine, hala yaşadığı savaşın izlerini üzerinden atmaya çalışıyor.

Priştine'nin belki de bizler için en önemli özelliklerinden biri 1. Murat Hüdavendigar'ın 1. Kosova savaşında bu topraklarda şehit olması ve türbesinin burada bulunuyor olması. I. ve II. Kosova savaşlarının yapıldığı Priştine Ovası elbette ilk durağımız. I. Murat Hüdavendigar bu ovada 1389 senesinde 200.000 kişilik Haçlı ordusunu bozguna uğratmış. Ancak, zafer kazanıldıktan sonra Miloş Obiliç adında bir sırp askeri tarafından vurularak öldürülmüş. Sonra da Osmanlı askerleri, kaçan Sırp askerini yakalayarak öldürmüşler. Sultan I. Murat, Osmanlı tarihinde savaş meydanlarında ordunun başında şehit edilen ilk ve tek Osmanlı padişahı.

Sultan I. Murat'ın da şehit edildiği yerde adına bir türbe yapılmış. Oldukça sade bir türbe. İlk olarak ölümünden sonra cenazesi tahnit edilerek, Çekirge'de yaptırmış olduğu türbesine defnedilmiş. İç organları ise vefat ettiği yerde, oğlu Yıldırım Beyazıd tarafından inşa edilen bu türbeye gömülmüştür. 1848 yılında türbe günümüzdeki şeklini almış.

KOSOVA’YA BURSA DESTEĞİ

1911 yılında Kosova'nın ileri gelenleri Sultan Murad'ın şehit edildiği günü, milli gün olarak ilan edilmesi konusunda çalışmaya başlamışlar ancak 1912 yılında patlak veren Balkan Savaşı nedeni ile yapılamamış. Bu tarihten itibaren Türbenin bakımını Sırbistan Hükümeti üstlenmiş. Son yıllarda özellikle Bursa Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle hem I. Murad türbesi hem de bölgedeki bir çok Osmanlı eseri bakım ve onarımı yapılmakta.

Sırplar Eski Yugoslavya döneminde Sultan I. Murad'ı şehit eden Sırp Miloş Obiliç adına büyük bir anıt yapmış. Dik ve uzunca bir anıt burası. Bu anıt yakınlarında Sultan I.Murad'ın bayraktarı adına yapılmış ufak bir türbe yer alıyor. Ama bu türbe oldukça ufak ve bakımsız.

Buradan kent merkezine doğru ilerlediğiniz de Osmanlı döneminden kalma çok sayıda yapı gözünüze çarpıyor. Eski kent bölgesinde yapılar hem 1-2 katlı olduğu için en yüksek yapılar ve minareler hemen göze çarpıyor.

Eski bir Osmanlı kenti olan Priştine’nin her köşesinde bu izleri görmek mümkün, halen gelenek ve göreneklerimizin yaşatıldığı bir bölge. Priştine'de Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Sırplar ve Rumlar birlikte yaşasalarda çoğunluğu Arnavutlar oluşturuyor.

Kosova genelinde Türkçe bilmeyi bir aydın kişi olma kriteri olarak kabul edilmekte. Bu yüzden çok sayıda Türkçe bilen kişi var. 350.000 kişinin Türkçe bildiği tahmin ediliyor.

 

TARİHLE İÇ İÇE

Özellikle Osmanlı döneminden kalma camileri ve hamamları mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Aynı şekilde kiliseler, saat kuleleri ve köprüleriyle Priştine Kosova'nın en turistik yeridir.

Murat Hüdavendigar Cami, Yaşar Paşa Cami, Fatih Sultan Mehmet Han camisini görülesi yerlerden.

Sultan Murad Cami'nin en büyük özelliği ise 3 padişah döneminde yapılmış olması ve o dönemin izlerini taşıması caminin temelini 1389 da Yıldırım Bayezid atmış, II. Murad inşasını başlatmış, Fatih Sultan Mehmed camiyi bitirmiş.

Fatih sultan Mehmed Han camii, Priştine şehrinin fethinden hemen sonra 1461 de yapılmış. Rumeli'nin en güzel camilerinden biri. Caminin en önemli özelliklerinden biri 18. yüzyıla ait kalem işi duvar süslemeleri.

Priştine'de dolaşırken yoğun bir Amerikan hayranlığı olduğunu hissedeceksiniz. Buna en büyük kanıt da kentin en önemli ve işlek caddesine eski ABD başkanı Bili Clinton'ın adını vermiş olmaları. Kentin pek çok yerinde de Amerikan bayraklarını görebilirsiniz.

Bili Clinton caddesinin bir paralel caddesi ise Agim Ramadani caddesi. Agim Ramadani, Kosova savaşı'nda büyük yararlar göstermiş olan Arnavut bir yazar ve ressam. Aynı zamanda sırrı halen çözülememiş olan Piramitler ile ilgili de çalışmaları bulunmakta. Agim Ramadani caddesinin, hükümet ve parlamento binalarının bulunduğu kısmı trafiğe kapalı.

ZENGİN MUTFAK KÜLTÜRÜ

Şehrin önemli yerlerinden biri de Kosova Müzesi. Avusturya-Macaristan mimari stilinde inşa edilmiş. Osmanlı döneminde Vilayet binası olarak kullanılmakta olan yapı, 1945-1975 yılları arasında ise Ulusal Yugoslav Ordusunun merkez binası olarak görev yapmış. 1963'ten bu yana müze olarak hizmet veriyor. 1999 savaşında Sırplar buradan çok sayıda eseri kendi ülkelerine götürmüşler.

Müzede M.Ö 4.000 - 3.000 senelerine tarihlenen çanak çömlekler de yer alıyor. Ancak etkileyici kısım Sırplar'ın siviller üzerinde uyguladığı baskı ve vahşetin çarpıcı fotoğraflarla anlatıldığı ikinci kat.

1835 senesinde yapılmış olan Yaşar Paşa Cami ise hemen müzenin karşısında yer almakta. Bunlann yanı sıra kentte çok sayıda hamam, türbe ve cami de var.

Yemekler on numara beş yıldız Kosova'da. Avrupa'da Türk damak tadına en uygun tatlar burada. Sabah kahvaltınızı mutlaka bizim börek, burada "burek" ya da "byrek" ile yapınız.
Buraya gelmişken meşhur köftelerinden yemeden olmaz. Bölgenin meşhur köftesi cevapi veya cevapce yanında salata küp doğranmış domates biber ve salatalığın üzerine rendelenmiş peynir ile servis ediliyor. Aman közlenmiş biberleri yerken dikkat malum Arnavut biberi namı meşhur. Yemeğin üzerine de 'Macchiato' buraların vazgeçilmezi.  

Tarihi geçmişi, savaşın hüznü ve güzel lezzetleri ile Priştine sizleri bekliyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?