Son TCK düzenlemeleri sonucu da alkollü araç kullanımında meydana gelebilecek kazalarda bir çok halde bilinçli taksir, hatta olası kast hükümleri uygulanması sonucu hapis cezaları kimi halde 24 yıol, evet yanlış duymadınız 24 yıla kadar uzamakta.
Diyelim ki kaza-bela yok, sadece alkol oranı yüksek olmakla bağımsız bir suç işlenmiş olmakta. Geceyi karakolda geçirebilir, sabah savcıya ifadeye götürülebilirsiniz. Açılacak dava sonucu yine hapis cezasıyla karşı karşıya olduğunuzu da not ederek belirtelim. Söz gelimi üç tane güçlü ve donatılı kasko beş te zorunlu sigortaya sahip olunsa da alkollü biçimde meydana gelebilecek bir kaza sonucu milyonlarca liralara ulaşabilecek manevi ve maddi zararların, can zararlarının, tedavi giderlerinin tamamını sigorta hükümlerinden yararlanamayarak ödemek, belki de salt bu nedenle Allah korusun iflasa sürüklenmek zorunda kalınabiliyor.
İşin vicdan azabı boyutunu ise belirtmeye sanırım gerek yok. Gelelim alkol oranları konusuna, Kullanım amacı ne olursa olsun hususi otomobiller dışındaki tüm ticari araçlarda kullanılabilecek alkol oranı daha düşük.
Ben bu aracı özel işim ailem işe gitmek için kullanıyorum, bu yüzden ticari değerlendirmeyin gibi bir savunmayı, yargı dinlemiyor. 2918 sayılı Kanunun 48. maddesinde, hususi otomobil kullanan araç sürücülerinin 0,50 promilin, hususi otomobil dışındaki araçların sürücülerinin ise 0,21 promil ve üzerinde alkollü olarak araç kullanamayacaklarını kurala bağlamış.
Anılan maddede getirilen ayrım kullanılan aracın hususi otomobil olup olmamasına bağlı olarak getirilmiş kullanım amacı hususi olmayan otomobil sürücüleri ile kullanım amacı hususi olup olmamasına bakılmaksızın otomobil dışındaki diğer araçların (kamyon, kamyonet) sürücüleri bakımından 0,21 promil sınırının uygulanması gerekmekte. Aşağıda verilen bir yargı kararına yansıyan olaydaki karar paragrafı olayı özetliyor. Davacının kullandığı
. plakalı araca ait araç özet bilgileri formu incelendiğinde; aracın kamyonet- panelvan cinsi araç olduğu görülmektedir. Bu durumda; davacının hususi otomobil olmayan ve 0,21 promil ve üzerinde alkol oranıyla kullanılamayacak araçlardan olan aracı 0,29 promil alkollü olarak kullandığı tespit edildiğinden, davacı hakkında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemleri iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Denilerek konu noktalanmış.
Sonuç olarak ,alkollü araç kullanmak maalesef öncelikle cana, mala, başkalarının yaşamına kast eden, tarif ve tamiri imkansız neticelere yol açan bir davranış.
Aman, hafife almayalım.
İlaveten de cep telefonuyla haşna fişne halinde yapılan kazaların alkolle yarıştığını not ederek , bu halde de bilinçli taksir / hapis cezası ile diğer müeyyidelerin kapıda olduğunu unutmayalım.
Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?