Yasa gereği iki yılda bir Ekim ayında yapılması gereken Bursa Barosu Olağan Genel kurulu, 13/14 Ekim 2018 tarihlerinde yapıldı.
Cumartesi günü Nilüfer ilçesi BAOB merkezi konferans salonunda, faaliyet ve denetleme raporlarının okunması, adayların sunumları, meslektaşların söz alması ile yapılan genel kurul,ertesi gün gizli oy açık sayım seçimle sona erdi.
Üç bini aşkın üyenin oy kullandığı ve Bursa Barosu avukatlarına yakışır biçimde centilmence yarışın sergilendiği seçimde, ilk dönemini başarılı çalışmalar ile noktalayan bir önceki Baro Başkanımız Gürkan Altun'un listesi ( Denetleme, Disiplin ve TBB ) liste delinmeksizin tekrar seçim alarak adeta güven tazeledi. Kendilerine bir kez daha buradan tebrik ve desteklerimi iletiyorum.
Avukatlık yasası deyimi ile Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları. Barolar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar. Protokolde barolar, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır. Yine bölgesi içinde en az otuz avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulur. Baro başkanlığı, başkanlık divanı, yönetim, denetleme ve disiplin kurulları üyelikleri ile baro menfaatlerini gözetme, temsil ve savunma hususunda avukatlara verilen işler ücretsiz görülür.
Tüm baroların üst birliği ise merkezi Ankara'da bulunan TBB yani Türkiye Barolar Birliği'dir. TBB Başkan, yönetim ve kurullar seçimleri ise dört yılda bir gerçekleştirilir.
Meslek yaşamında tanık olduğu bu 15. Genel kurul.
Baro Genel kurulları öncesi başkan Yönetim ve kurul adayları ile meslektaşlarımız,mesleki sorunları ön gündeme alarak bir başka türlü eğilir. Mesleğe dair sızıntı eleştiri ve şikayetlerin bir çoğunu 30 yıldır tekrar eder dururuz.Mecliste en büyük mesleki çoğunluk avukatlar olmasına karşın ne yazık ki, bu gidişle bir otuz yıl daha geçse, zihniyetleri bakış açıları değiştirmeden mesleğe dair temel sorunlar çözümsüz kalacak gibi.
Zira artık hepimiz tarafından bilindiği üzere mecliste de, yönetimde de çok seslilik hakim değil ve tek merkezden gelen insiyatif ve karar süreçleri oradaki avukatları da bir yerde kısmen etkisiz kılmakta.
En ucuz fakülte hukuk, siyasal gibi sosyal alanlarda masa sandalye yeterli. Hükümetin de Çankırı Kırşehir dahil neredeyse her şehirde bakkal dükkanı gibi yüzlerce Hukuk Fakültesi açma sevdasının temelinde hukuk endişesi yok, siyasi yatırım bilesiniz. Ve sonuç, yüzbinlerce niteliksiz mezun üretecek sistem. Etkin bir avukatlık sınavını geçtim de sınav şartı dahi yasa ve uygulamada yok. Bunun için de işsiz avukatlar ordusu kurmaya aday bir sistem ( sizlik) söz konusu.Hukuk dünyasında siyasi konjektüre bağlı biçimde yozlaşan kural sistem ve uygulamalar,maalesef sahada uygulayıcı hakim, savcı ve avukatlarda da nitelik yozlaşmaları nedeniyle hukuk ve yargı sistemimizin durumu hiç de iç açıcı değil.
Hukuk dünyasındaki sorunlar bir yere, mesleğe ve mesleğin geleceğine dair de oluşan yüzlerce/ binlerce sorunla tabi sadece baroların başkanların uğraşmasını beklemek hiç de adil ve katılımcı bir yaklaşım değil. Bu nedenle başta kendimi ve tüm meslektaşları barolara ve sorunlara dair çözüm noktasında daha pozitif katılmaya çalışmaya davet ediyorum.
Sağlıklı gelecek ancak adaletle, adalet ise ancak sağlıklı savunma ile mümkün. Avukatlar ve Barolar da sağlıklı yaşam temelinde bir yerde bugünün ve geleceğimizin temel teminat taşlarındandır, unutmayalım.
Saygılarımla.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?