USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Demokraside çan sesleri

15-01-2019

Yazılı basında okunan haberlerden bazılarını aşağıda sunmaktayız:
•Almanya'nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren Vestfalya'da onaylanan yasa, polise olağanüstü yetkiler getirdi. Buna göre; polis, şüphelileri 28 gün gözaltında tutabilecek ve kişilerin dijital mesajlaşma proğramlarını takip edebilecek.
Teröristlere geniş özgürlük tanınan bu ülkede, yasa gerekçesi olası terör ve benzeri suçların varlığı olsa da, rejimin yolculuğu nereye?
•Danimarka'da vatandaşlığa kabul edilme töreninde 'el sıkışma' şartı getiren yasa 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi. Yasanın amacı, dini kurallar gerekçesiyle karşı cinse dokunmaktan kaçınan müslümanların vatandaşlığa kabulüne engel olmak (İslamafobi).
Yaşadığı coğrafi bölgeden, renginden, inancından veya dilinden dolayı kendisini üstün görenlerin giderek katılaştığı bir evrim içindeyiz.
Toplumların davranışları, yasalara yol göstermekte ve uygulamaya koyulmaktadır.
Yukarıda başlangıçta verilen örnekleri çoğaltmanın kolaylığına yönelmeyeceğiz.
Görülüyor ki, sınıf veya zümre diktatörlüğü yerine; ırk, din ve coğrafi alandan filizlenen pusulası karanlığa sapmış bir akım güçlenmektedir.
Artık, üstün gücün hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü olmadığı, terör üreten, terör destekleyen ve onlarla birlikte üstte belirtilen diktatörlüğün sosyolojik bir gerçeklik olarak, acı da olsa gözlerde bozukluk yoksa, görmezlikten gelinemez.
Çoğulcu demokrasiye sahip devletlerde anayasalar sınıf ve zümre diktatörlüğü yasaklanmış olsa da, bu rejimden uzaklaşılarak ırk, din ve coğrafi alandan olanların eğemenliği ele geçirmeleri, siyasi partilerin varlığına rağmen mümkün görülmemektedir.
Bu durum giderek, ülke içinde üstün gücün bu kesimlerin elinde toplanması ve toplumun diğer kesiminin eğemenliğin kullanılmasından dışlanması anlamına gelir. Bunun sebebi, derin bir ayrılıkçılık içine düşmüş olmalarıdır.
Yeni yüzyılda, yeni bir kavram üretildiğine tanıklık etmekteyiz. Bu kavramın adlandırılmasını gelecek gösterecektir.
Açıklanan böylesi bir otoriteye diz çökmüş ve boyun eğmiş olarak tutsak olanın sonu ya karanlık ya da kıyamet olsa gerektir.
Gülen yüzlerin ağarması ve aydınlık geleceğiniz olması dileklerimizle saygılarımızı sunarız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?