USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Global krize çözüm arayışı

16-11-2020

Yani, Amerikan başkanlık seçimi dedik o da bitti. Azerbaycan- Ermenistan savaşı derseniz kazanan belli, bu da bitmiştir.

Dünyanın birçok yerinde çatışmalar da azalmış, virüsün silahı onları yenmiştir.

50 milyonu aşkın insanı etki altına alan salgınla ilgili hiç bir öngörü tutmuyor, ne zaman ve nasıl biteceği konusunda da bilim adamları yorumdan kaçınıyorlar.

O halde, yapılacak tek şey hayatı virüse uygun hale getirir bir şekilde yaşamak. Bu nasıl olacak derseniz, salgın önleme kurallarını hayatımızın olmasa olmazları arasında en baş köşeye koyarak bu işi başarırız. Başka çaremiz de yok gibi.

Biz bireysel ve ailesel kurtuluşumuzu bu şekilde gerçekleştirirken, iş hayatımızı ve geçim kavgamızı nasıl idame ettiririz bir yandan onu da düşünmek gerekir.

Dünya ekonomisine dev katkı sağlayan turizm sektörünün içinde bulunduğu kriz bu işten ekmek yiyen milyonlarca insanı da çok zor duruma sokmuştur.

Dünyanın sağlığını, sosyal hayatı ve de ekonomik düzeni alt üst eden bu salgın başka hangi sektörleri etkiledi demek yerine, acaba zarar görmeyen bir sektör var mı diye sormak çok daha doğru olur.

Turizmin olmasa olmazı olan havacılık sektörü de aynı şekilde zor zamanlarda.

Dünya çapındaki çatı kuruluşlarından olan işveren temsilcisi Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ve işçi örgütü Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF), bu sektörde iş kayıplarının önüne geçmek için tüm devletlere acil müdahale çağrısı yaptı.

Hava Taşımacılığı Eylem Grubu yaptığı tahminde, havayolu yolcu taşımacılığı

talebinin % 75’ten fazla düşmesi sonucu 4,8 milyon havacılık çalışanının iş kaybı riski taşıdığını açıkladı. Salgın nedeniyle devletlerin koyduğu uçuş yasakları ve de alınan karantina önlemleri havacılık endüstrisini kapattı ve uçakların ground

edilmesine neden oldu. Bu durum uçak üretiminin, önce durmasına şimdilerde de yavaşlamasına neden olurken, yan sanayi de bundan olumsuz etkilendi.

IATA ve ITF, hükümetlere yaptığı çağrıda havacılık endüstrisi için sürekli finansal destek sağlanmasını, iyi bir test süreci ile karantinanın kaldırılmasını, sınırların da kontrollü olarak açılmasını isteyerek

“Havacılık, benzeri görülmemiş bir istihdam felaketiyle karşı karşıya. Havayolları maliyetleri kısalttı, ancak mevcut koşullar altında sadece 8,5 aylık nakit kaldı. On binlerce işçi zaten işini kaybetti. Hükümetler daha fazla mali yardım sağlamadıkça, iş kayıplarının yüzbinlere çıkması muhtemel. Havacılık, ulusları birbirine bağlayan ve hayati kargoların taşımasında önemli bir rol oynar. Turizm endüstrisini desteklemek için yapılan mali yardımlar hükümetlerin kendi çıkarına olur. Ancak daha da önemlisi, hükümetlerin sınırları güvenli bir şekilde yeniden açmak için birlikte çalışması gerekiyor. Bu, küresel planın yürürlüğe konması anlamı taşır” diyor.

IATA Direktörü Alexandre de Juniac ise, bunlar yapılırsa karantina kaldırılabilir ve yolcular tekrar uçmak için güven kazanabilir” diyerek şunları söylüyor;

“Küresel havacılık endüstrisi uzun süreli bir kriz içindedir. Yılsonuna kadar, ücret yenileme programlarının neredeyse yüzde 80’i bitecek, hükümetlerin acil müdahalesi olmadan sektörün gördüğü en büyük istihdam krizine tanık olacağız. Ancak felaket getiren işler krizi, rahatlama, iyileştirme ve reform üzerine inşa edilmiş net ve koordineli bir strateji ile önlenebilir. Dünyanın havacılık işçileri, hükümetleri hemen harekete geçmeye, işlerini koruyacak mali desteği sağlamaya ve endüstrinin uzun vadeli iyileşmesini desteklemek için sendikalar ve işverenlerle birlikte çalışmayı taahhüt etmeye çağırıyorum. Havacılık işgücü, ulusların COVID müdahalesi ve iyileşmesi için hayati önem taşıyan ve olmaya devam edecek yetenekli bir işgücüdür.”

ITF Genel Sekreteri Stephen Cotton, hükümetler havacılığı harekete geçirip desteklemezlerse, sadece endüstriye zarar vermekle kalmayacak, etkiler genel olarak toplum tarafından da hissedilecek ”diye konuşarak, test ve finansal destekle sınırları yeniden açmanın yanı sıra, kuruluşlar ayrıca hükümetleri, işgücünün yeniden eğitilmesi ve becerilerinin artırılmasına ve yeşil teknolojilere, özellikle sürdürülebilir havacılık yakıtlarına yatırım dahil olmak üzere uzun vadeli sektör iyileşmesi için bir yol haritası geliştirmeleri çağrısında bulundu.

Yayınlanan ortak bildiride “ Ülkelerin Covid-19’dan kurtulma yeteneği ve hızı, küresel hava bağlantısının iyileşmesiyle yakından bağlantılıdır. Bu nedenle, hükümet müdahalesi ve yatırımı sadece hava taşımacılığı endüstrisine şu anda destek sağlamalı, aynı zamanda amaca uygun olmasını ve pandemiden dünyanın normale dönüşünü destekleyebilmesini sağlamalıdır.”

Ortada çözüm bekleyen bir kriz var. Bu kriz işçi-işveren tüm kesimlerin iş birliği ve fedakarlığıyla birlikte, öncelikle her devletin kendi havacılık kuruluşlarına mali destekler ve idari bazı kolaylıklar sağlamasıyla mümkün olabilecektir.

Bu durum, Türkiye’de faaliyet gösteren havayolu şirketleri ve turizm seyahat acenteleri için de geçerli olmalıdır.

Sağlıklı yarınlar Türkiye’m…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?