Bankaların, finans kuruluşlarının başını ağrıtacak, ipotek verenlerin eşlerini ailelerini de belki de ilk kez ferahlatacak yargı karar nihayet HGKdan geçtiğimiz ay çıktı.
Aile konutu üzerinde ipotek kurulması için karı-koca artık müşterek karar almalı.
Aile konutu, eşlerin, çoluk çocuk birlikte oturduğu, mutluluğu kederleri paylaştıkları bir alan evimiz, yuvamız, ikametgahımız diyoruz bu alana.
Yeni medeni yasaya göre kimin adına tapuda kayıtlı olursa olsun bu özel tapunun özel statüsü var.
Yani, aile konutunun koca Ahmet Bey veya eşi Nevin Hanım adına tapuda kayıtlı olması bir yerde önemli değil.
Daha geçen ay çıkan bir Hukuk Genel Kurulu kararında da aile konutu ile ilgili aşağıdaki ilkeler açıkça vurgulanmış; Şöyle ki;
Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Yani özetle eskiden size ait olan tapulu meskende veya sizin kiraya verme yetkiniz olan bir meskende kiracınız Ahmet Beyden tahliye taahhüdü alıp icra takibine konu edebiliyordunuz, oysa şimdi Ahmet Beyin eşi Nevin Hanımdan da imza almanız gerek.
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak belirli olan bir işlem için verilebilir. (Hukuk genel kurulu kararı özeti)
Hoş şimdiye kadar aksi kararlara da rastladık, ama artık HGK kararıyla iş noktalanmış gözüküyor. Bundan sonra bankaların işi zor. Karar açık ve kesin biçimde diyor ki; aile konutunun tapu ile sahibi bulunan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına bir ayni hakla da sınırlandıramaz.
Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir.
TMKnın 194. Maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiş.
Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir.
Ancak ispat güçlüğü bakımından ipotek alacak tarafından gerekli eş rızası, yazılı, imzalı olarak alınmalıdır. Maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin açık olması gerekir.
HGK kurulu kararına göre kredinin aile ihtiyaçları için alınmasının dahi önemi yok!
Bu durumda bile, TMKnın 194/1 maddesi, diğer eşin açık rızasını aradığından, rıza yoksa ipotek de iptal!
Saygılarımla...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?