Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Sayın Doç. Dr. Mustafa Otrar İle Özel Röportaj Birinci Bölüm...
ALT SINIF NE DEMEK ABLA?
Güzel Ülkem Türkiye’min bir köşesinden dünya tatlısı bir özel çocuğumuzun annesi benimle iletişime geçti. Gözü yaşlı. Sesi ürkek.
Çocuğumuz dört yaşında otizm tanısı alıyor. Şu an yedi yaşında. Okul öncesi yoğun özel eğitim ile yani ailenin maddi manevi dökülüp saçılması sonucu akranlarıyla okula başlama düzeyini yakalıyor ve Ram Kaynaştırma Raporu var.
Resmi olarak çocuğumuz akranlarıyla aynı okulda eğitim öğretim hakkına sahiptir.
Annemiz elinde rapor, okula kayıt için gittiğinde okul müdürümüz çocuğumuzu görmeden ve dahi resmi raporuna rağmen kendince alt sınıfa gitsin diyor.
Dikkatinizi rica ediyorum, okullarımızda dörder kişilik özel eğitim sınıfları vardır. Orada da daha ağır düzeyde özel çocuklarımız eğitim öğretim hakkı ile buluşur. Adı Özel Eğitim Sınıfıdır. Oraya giden de bizim çocuğumuzdur!
Alt Sınıf değil! Akıllarınca küçümserler de Güzel Ülkem Türkiye’mde hak hukuk yok mu zannederler!
Telefonumda özel çocuğumuzun yaşadıklarını anlattığı, okuma yaptığı, dans ettiği videolar ve hayalleri.
Düştüm yollara. Aklımda tek bir cümle.
Özel çocuğumuzun bana sorduğu, sustuğum, cevap veremediğim o cümle.
Alt sınıf ne demek abla? Oraya gitsin dedi öğretmenim.
Görmediğim, tanımadığım bir anne ve çocuğu. Nasıl sevdim. Tüm kalbimle inandım.
Sanki sevdiğimiz her şeyi görüyor muyuz ki?
İlk gittiğinizde sizi görkemli bir Milli Eğitim Şurası binası karşılar. Hemen ilerisinde bizim binamız. Oldukça eski diyebilirim.
Sayın Genel Müdürün makamına çıktım, yine çok yoğun yine bir misafiri vardı ve yine makam koltuğunda değildi.
Beni de tüm samimiyeti ve sıcacık gülümsemesi ile karşıladı. Evet, yine makam koltuğunda oturmayı tercih etmedi.
Röportajımıza başlamadan önce hemen tüm heyecanımla anlattım konuyu. Hiç tanımıyorum; ama dedim böyle bir durum var. Çocuğumuz konuşuyor anlatıyor bakın burada diye kendi telefonumdan gösterdim.
Sayın Genel Müdür gözlüklerini çıkardı, gözlerini ovuşturdu. Derin bir nefes aldı. Tekrar izledi. Tekrar izledi.
İlk kelimesi ‘’nerede’’ oldu. ‘’Nerede çocuğumuz hemen yanına gidelim’’. O an ne hissettim biliyor musunuz? Bir şeyler yoluna girecekti artık, iyi ki dedim Rabbim bu özel görevi böyle birine nasip etmiş.
Oldukça uzak bir ilimiz. Hemen yanına gidemedik, ama ertesi gün Sayın Genel Müdür Çocuğumuzun yeni okul müdürü ile şahsen görüşmüş. Çocuğumuza ve sınıf arkadaşlarına küçük bir hediye göndermiş.
Merak edenler için, çocuğumuz yeni okulunda çok mutlu. Öyle de bir müdürü var ki helal olsun! Özel çocuklarımızdan bahsederken çocuklarım diyor da farkında bile değil.
Ailesi ise gözü yaşlı değil; çünkü devletimiz çocuğumuzun arkasında durdu ve çocuğumuzu yeni okuluna yönlendirdi. Yasal hakkını korudu.
Sorunlu, istenmeyen çocuk değil! Kendisine yasal hakkını teslim etmeyen sorunlu müdür oldu! Kendisine ve ailesine psikolojik şiddet uygulayan sorunlu öğretmen oldu.
Ve tabi ki ailenin isteği ile yasal işlem başlatıldı. Artık Milli Eğitim Bakanlığı tasarrufundadır. Ben de hiçbir zaman hiçbir yerde çocuğumuzla ilgili hiçbir bilgiyi paylaşmam. Çocuğumuzu korumak için. Sözüm boynumun borcudur.
Sayın Genel Müdür, hemen çocuğumuzun yanında olamamanın üzüntüsü içinde bana böyle bir durumla karşılan ailelerimizin yapması gerekenleri anlatmaya başladı ve röportajımız bu şekilde başlamış oldu.
Buyurunuz.
Merve ÖZDEMİR:
-Peki, böyle bir durumla karşılaşan ailemiz başka bir okula kayıt için nasıl bir yol izlemelidir?
Genel Müdür Sayın Doç. Dr. Mustafa OTRAR:
-Başka bir okula kayıt ettirmek için ailemizin yapabileceği en uygun şey RAM ile görüşmek olur. Öncelikle okul müdürüyle görüştükten sonra tabi; çünkü sınıf öğretmeni ile yaşanılan bir sorun varsa okul müdürüyle halledilmeye çalışılır. O zaman da olmuyorsa söylediğim gibi ailemiz RAM ile görüşmelidir. Raporla ilgili kısımlarda, her zaman RAM referans alınır. Ailemizin kullanabileceği haklar da sadece mevzuatla ilgili değil, bunun dışındaki haklarıyla ilgili de RAM ‘deki arkadaşlarımız zaten bu konudaki bilgilendirmek ve bilinçlendirmekle mükellef insanlar. Zaten işleri bu. Dolayısıyla ailemizin kullanabileceği başka haklar da varsa RAM ailemizi haberdar eder.
Merve ÖZDEMİR:
-RAM ile görüştük, yeni okulumuza RAM yönlendirmesi ile çocuğumuzu kayıt ettirdik. Yeni okulumuz RAM yönlendirdiği için, çocuğumuzun arkasında RAM durduğu için kayıt alamam diyemez. RAM çocuğumuzun arkasında durmuştur. Peki, esas sorum Sayın Genel Müdür üm, eski okulda çocuğumuzu okula en başta kayıt ettirmek istemeyen okul müdürü ya da çocuğumuza yanlış davranan, ailemize baskı kurmaya çalışan eski sınıf öğretmeni, onlarla ilgili ne yapılabilir?
Genel Müdür Sayın Doç. Dr. Mustafa OTRAR:
-BİZİM BÜTÜN MEVZUATIMIZ ÇOCUKLARIMIZIN HAKLARINI, MENFAATLERİNİ KORUMAK İÇİNDİR. Çocuklarımızın en ufak bir hakkının ihlal edildiğine dair bir şey somut olursa çocuğumuzun tüm kanuni hakları korunarak hareket edilir.
Merve ÖZDEMİR:
-Mesela çocuğumuz kaç gündür okula gitmiyor, öğretmeni aramıyor, sormuyor, zaten istediği kendince çocuğumuzdan kurtulmak. Çocuğumuzun evde annesine anlatırken konuşma videoları var, çocuğumuz kendisi anlatıyor yaşadıklarını. Bunlar somut delil olabilir mi?
Genel Müdür Sayın Doç. Dr. Mustafa OTRAR:
- Az önce de ifade ettiğim gibi, BİZİM BÜTÜN MEVZUATIMIZ ÇOCUKLARIMIZIN HAKLARINI, MENFAATLERİNİ KORUMAK İÇİNDİR. Çocuğumuzun en ufak bir hakkının ihlal edildiğine dair bir şey somut olursa çocuğumuzun tüm kanuni hakları korunarak hareket edilir. ZOR DİYE BİR ŞEY YOK. ÇOCUKLARIMIZI SEVİYORUM BEN. YANİ, O’NUN ANNESİNİ BABASINI BIRAKIN, ÇOCUĞUMUZUN KALBİNDEKİ EN KÜÇÜK KIRIKLIĞI HZ. ÖMER’İN HESABI ALLAH BANA SORACAKTIR DİYE DÜŞÜNDÜĞÜM BİR İNANCIM VAR BENİM. O yüzden, yani kişinin kim olduğu nerde olduğu önemli değil. GÖNÜL, GÖNÜL YAPMAYA GELDİK BİZ. BİZİM İŞİMİZ BU.
Merve ÖZDEMİR:
-Sayın Genel Müdür üm, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdür lüğü görevlendirmeniz yapıldığında, hassas bir kurum olması itibariyle bir ayrıcalık hissettiniz mi, neler hissettiniz?
Genel Müdür Sayın Doç. Dr. Mustafa OTRAR:
-Hemen şöyle söyleyeyim, görevlerin teslim edilmesi çok önemli bir şey. Bu göreve Sizi layık görüyoruz dediklerinde bu ONUR VERİCİ öncelikle bunu söylemeliyim. Müteşekkirim yani. BANA GÜVEN DUYANLARA MÜTEŞEKKİRİM. Diğer taraftan bunun sorumluluk gerektirdiğinin farkındayım; çünkü gerçekten Genel Müdür lüğümüzün verdiği eğitim desteği ne varsa, özellikle Özel Eğitim gruplarıyla ilgili olan kısımları için söylemeliyim. ‘’BİZİ BİR VEBAL BEKLİYOR’’ DİYE BAKTIĞIM BİR GÖREV. Yani biz şu ya da bu amaca ulaşmak için değil, çocuklarımız için daha iyiye yönelik neler yapabiliriz diye düşünerek zamanımız geçiyor. DOĞRUSU BİRAZ, SORUMLULUK OLARAK ÜSTÜME ÇÖKTÜ DİYEBİLİRİM; AMA DUYGU OLARAK ALLAH’IN İZNİYLE ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ.
Ben bazı görevlerin her insana nasip olamayacağını düşünürüm. Özel Eğitim Ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdür lüğü Görevi de bunlardan biridir.
Zira hak vardır. Ağzının salyasını silerken ağlayamayan annenin hakkı, tavana değil de gözlerimin içine baksın diye aylarca özel eğitim veren öğretmenin hakkı.
Bir HAK da vardır ki, tüm hakları koruyan bilen. Bizler çocuklarımızın sınavı sanırız da HAK bilir belki bizim sınavımızdır. Hakkı olana HAK için hakkını teslim etmek de her birimizin borcu dahi görevidir!
Genel Müdür Sayın Doç. Dr. Mustafa OTRAR Bey, samimi röportajınız için, misafirperverliğiniz için, merhametiniz için en çok da insanlığınız için teşekkür ederim. Tüm kalbimle söylemeyi borç biliyorum.
Ve Sen Ablacığım, Canımın En Özel İçi, alt sınıf diye bir yer yok. Sana bunu söyleyenlerin gözleri görmüyor, kulakları duymuyor! Mutlaka bir gün anlayacaklardır. Ve o gün sen, bana anlattığın hayallerini yaşıyor olacaksın!
Avuçlarımda hissettiğim, küçücük, titreyen kalbinden öpüyorum seni.
Kalbin, Bizlere emanet. Hepimize!
Sayın Genel Müdürün gözleri buğulu söylediği gibi ‘’Bizi Bir Vebal Bekliyor’’!
DEVAM EDECEK
İbrahim kobal 11 ay önce