Şunun şurasında üç beş yıl öncesine kadar beyaz yakalılar çocuklarını özel okullara gönderirdi. "Gönderebilirdi" demek daha doğru olacak... Yemek, servis, eğitim ücretlerini topladığınızda özel okulların aylık taksit ücretleri i0, 40 bin liradan başlıyor. Ayrıca, ek kitap ve üst baş ücretleri gibi ekstralar da var...
Özel okulların aylık taksit ücretleri bile asgari ücretin birkaç katı! Hal böyle olunca beyaz yakalılar da özel okul ücretlerini karşılayamadıklarından devlet okullarına yöneldiler.
Bu yıl Bursa'da on binlerce öğrenci 1. sınıfa başlıyor...
İnsanlar evlatlarının iyi bir eğitim görmesini istiyor... İyi eğitim için binasıyla, spor salonlarıyla, bahçesiyle, derslikleriyle, öğretmenleriyle, öğrencileriyle iyi bir okul şart...
"Öğrenciler" deyince "ne alaka" diyenler olacaktır. Sınıf seviyesi diye bir şey var. Öğretmen dersi sınıf seviyesine göre anlatır.
Misal benim mahallemde... Bizzat okul öğretmeninin kendisi anlatıyor.
"Sınıfın yarısı Roman, kalanın yarısı Suriyeli. Elimden geleni yapıyorum. Suriyeli aileler çok ilgisiz. Romanlar ise çocukları arkadaşlarıyla kavga ettiğinde şikayete geliyorlar. Çocukların dersleriyle yakından uzaktan alakaları yok. Zaten çoğunun ya anneleri ya da babaları cezavinde. Çoğuna nineleri bakıyor Ben üçleri okutuyorum. Sınıf seviyesi yerle bir. Sınıfta düzenli ödev yapan çocuk sayısı sadece 6."
Özetle; çocuğun gideceği ilkokul önemli...
Okullar açılırken, kayıt parası adı altında Okul Aile Birliği'ne bağış alınması eskiden de vardı...
Bursa'da bundan 20,30, 40 küsur yıl önce ilkokul kayıtları başladığında gazeteleri veliler ziyaret eder ve çocukları için kendilerinden istenen kayıt parası nedeniyle şikayetlerini dile getirirlerdi... Şehrin gazeteleri her yıl okullar açılırken kayıt parası haberleriyle dolardı...
ÇANTAMDAKİ SON KURUŞA KADAR KAYIT PARASI ÖDEMİŞTİM...
Eskiden Bursa'nın en iyi devlet okulları Setbaşı ve Atatürürk ve Dörtçelik İlkokullarıydı... Şimdi en çok tercih edilen ilkokul ve ortaokullar Nilüfer'de...
Herkes çocuğunu bu okullara göndermenin derdindeydi.. 1989 yılında oğlumu Atatürk İlköğretim Okulu'na kayıt yaptırıyordum. Bizim sokağın çocukları onlarca yıldır o okula gidiyordu. Adres tutuyordu...
Müdür kayıt parası istedi... Yanında Aile Birliği'nden birkadın vardı, çantamı açtım, "Bu kadar param var" dedim. Bütün param bu kadar demek istemiştim. Yüzsüz kadın bozukluklar da dahil son kuruşuna kadar aldı, beni beş kuruşsuz bıraktı.Yanımda çocuğum vardı, üzülecek diye hır da çıkaramadım.
O zamanlar bugünkü gibi kredi kartı da yoktu. Birinden borç almak zorundaydınız... .Geçen gün yazmıştım, eskinin emeklileri kira da ödüyor, geçiniyor da diye... Kirişçi kızı Çıkmazı'ndaki komşumuz Nedime Hanım Teyze'den bahsetmiştim. Bugünkü gibi hatırlıyorum, ondan borç almış, maaşı alır almaz da ödemiştim...
İŞİN CILKINI ÇIKARMIŞLAR!
Yani kayıt parası hep vardı... Bugün de var... Ama öyle böyle değil... Ben bazı okullarda 50 bin lira istendiğini duymuştum... Tabii bu bir iddia... Özellikle de çocuklarını özel okuldan alıp devlet okullarına kayddettiren veliler bu paraları gözünü kırpmadan ödüyor. Zira, özel okulların neredeyse aylık ödemesi bu kadara denk geliyor...
Eğitim İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy da "Kayıt paraları" üzerine bir açıklama yapmış... Yeliz Toy'un iddiaları arasında ilkokul 1. sınıfa kayıt için 100 bin lira istendiği yer alıyor.
Toy'a sadece bir noktada katılmıyorum; o da şu: "Özel okul ücretleriyle yarışan devlet okulları" tanımlaması...
Özel okullar, 4 yıl boyunca 250 bin liradan 'den başlamak üzere ucu açık yıllık para ödüyor. Üstelik de her yıl zamlanıyor... Veli, devlet okuluna kayıt parasını bir kere veriyor, bir daha ödemiyor... Aslında kayıt parasını bağış adı altında tahsil edenler de Okul Aile Birliği yöneticileri. Okul müdürünün kendisi değil.
Yeliz Toy diyor ki:
"... Okulların açılmasına az bir süre kala çocukları için sağlıklı, güvenli ve nitelikli okul arayışına giren velilerin karşısına tüccarlığa soyunan okul yöneticileri ve onlara göz yuman Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri çıkmaktadır. Okullar arasındaki eşitsizliği gideremeyen, öğrencilere evine yakın, güvenle gidebileceği bir okul türü sunamayan Milli Eğitim ve kamu görevini kötüye kullanarak okulun ihtiyaçlarını velilerden bağış adı altında kayıt parası ile karşılamaya çalışan okul idareleri, bu yıl kayıt ücretini 100 bin TL’ye kadar çıkarmışlardır.
Çocukları için yalnızca nitelikli eğitim ortamı arayan velilere, devletin temel görevlerinden biri olan eğitimin, on binlerce liraya satılması fırsatçılıktır. Bu ücreti ödeyemeyen velilerin, çocuklarını istemedikleri okul türüne göndermek zorunda kalması, evine uzak okullara yine on binlerce lira ödeyerek servis ücretine mahkum edilmeleri görevi kötüye kullanmaktır..."
Öğrencilerin anayasal hakkı olan eğitime erişmesinin önünde hiçbir engel olmamalıdır. Eğitim, yasalara göre haktır ve hatta zorunludur. Okul Aile Birliği adı altında para toplamak tüccarlıktır."
Yeliz Toy kayıt paralarının yüksekliğine değiniyor:
"...Velilerden toplanan paralarla ayakta kalan okullar bize göstermiştir ki, Milli Eğitim iflas etmiştir. Eğitimin piyasaya devri ve niteliğin kasıtlı olarak düşürülmesi ile öğrencilere özel okul fiyatlarıyla yarışan devlet okulu tarifeleri dayatılmaktadır. 100 bin TL kayıt ücreti veren velilerin öğrencileri kayıt bölgesi dışından kaydedilirken, 80 bin TL verebilen veliler, aday havuzuna alınarak bekletilmektedir. Sendikamıza ulaşan çok sayıda şikayet ile Bursa’da tablo budur.
Derslik ihtiyacı bakımından Türkiye’de ilk sıralarda yer alan Bursa, önce İnşaat-Emlak birimi, daha sonra Enerji Birimi yolsuzluk iddialarıyla kilitlenmiş, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün iç çatışmalarıyla tek bir okul, tek bir derslik yapamaz duruma getirilmiştir. Bugüne kadar deprem tahkiki yapılan eğitim binası sayısı sadece 178’dir. 1050 eğitim binasına deprem tahkiki yapılmamış, güçlendirme amacıyla yıktıklarını söyledikleri okullar da senelerdir tamamlanmamıştır. Bu koşullarda kalabalık sınıflarla başlayacak yeni eğitim-öğretim döneminde bir de İmam Hatip ve Meslek Lisesi dayatmasıyla LGS kontenjanları kasıtlı olarak öğrencilerin tercih etmediği okul türlerine aktarılmıştır. Akademik eğitim almak isteyen öğrenciler ya 100 binlerce lira vererek özel okulları tercih edecek ya da yüzlerce bin lira vererek sıra gelirse devlet okuluna kayıt yaptıracaktır."
Anlaşılan bağış adı altında alınan kayıt paraları kiralara endekslenmiş; uçuşa geçmiş... Okul yöneticilerinin yaklaşımı şu; özel okula verseler 4 yılda en az 1,5 milyon lira ödeyecekler... 100 bin lire verip iyi bir okulda, güzel koşullarda çocukları eğitim görecek...
Bu da yeni bilgi; Nilüfer'de İhsaniye'de, Ataevler'de ilk ve ortaokullara yakın evlerin kirası sırf okul civarında olduklarından dolayı diğerlerine göre daha da artmış... Her yer fırsatçı dolu...
