Son zamanlarda çok tartışılan bir konu var. Futbolculuk döneminde süper star olan bir oyuncu teknik adamlıkta aynı başarıyı gösterir mi?
Mesela Timsah’ın yeni teknik patronu bir Bursaspor efsanesi Pablo Martin Batalla?
Bu soruya yanıt ararken önce Bursaspor’a bakalım. Yakın geçmişte Yeşil Beyazlı temsilcimizde teknik komutan kademesinde görev yapmış isimleri özetleyerek şöyle bir göz atalım...
Güvenç Kurtar, Bülent Korkmaz, Mutlu Topçu, Hamza Hamzaoğlu, Samet Aybaba, İbrahim Üzülmez, Fatih Tekke...
Bursaspor gibi hoca deveranının süratle devam ettiği, bir sezonda 5-6 teknik adam değiştiren bir kulüp için hiç şüphe yok ki; bu liste uzayıp gider. İsimlerini saydığımız bu teknik adamların futbolculuk dönemlerinde zirve yaptıklarını kabul etmemek mümkün mü?
Peki; ya teknik direktör olarak aynı başarıyı gösterdikleri söylenebilir mi? Mesela Bursaspor’un bugün içine düştüğü çıkmazda onların kusurları yok mu? Transfer ettikleri, gönderdikleri, sistem ve kadro olarak tercihleri ile kulübün maddi ve vizyon olarak yaşadığı çöküşte hiç katkıları olmadı mı?
Ne yazık ki; ülkemizde teknik adam seçiminde öncelikle şöhrete-isme-futbolculuk kariyerine bakılıyor...
Avrupa’da da bu nitelikler geçerli ama öncelik teknik adamın futbolcu olarak değil, hoca olarak kariyeri yani çalıştığı takımlarda neler yaptığı önemli?
Jose Mourinho.
Fenerbahçe’nin yeni hocası şu anda dünyanın en büyük teknik direktörü kabul ediliyor; hiç futbol oynamadı.
“Hiç futbol oynamadan nasıl teknik direktör oldunuz” diye sordular... “Teknik direktör olmak için futbol oynamak şartsa, jokey olmak için önce beygir olmak mı gerekiyor” cevabını verdi!
Alex Ferguson.
Futbolcu olarak kazanabildiği en büyük para 75 bin dolardı ama futbolun “sir”ü oldu.
Arsene Wenger.
Amatörde oynuyordu.
Villas Boas.
33 yaşında 450 milyon Euro’luk Chelsea’nin başına geçti; hayatında futbol oynamadı.
Arrigo Sacchi.
Hayati amatör kulüplerde futbolcu olmakla geçti. Asla profesyonel olmadı. Milan'ın altın çağında Sacchi'nin imzasi vardı
Schuster, Zico.
Rijkaard, Hagi.
Efsane topçulardı. Hazin hocalar.
Pele, asla teknik direktörlük yapmadı; Maradona şansını denedi, madara oldu.
Joachim Löw.
Almanya Milli takımını yıllarca başarıdan başarıya koşturdu ama oynarken hatırlayan yok.
Johan Cruyff, unutulmaz futbolcuydu, hoca olarak silindi gitti. Louis van Gaal, sıradan futbolcuydu, ne şampiyonlar ligi kupası bıraktı, ne UEFA Kupası...
Yani?
Yıldız futbolcuların pek azı başarılı teknik direktördür. İbret listesi yukarda... Dünya futboluna imza atan hocalar, ya sıradan topçudur, ya da hiç futbol oynamamıştır.
Çünkü modern futbol, artık sadece futbol değildir, bilimdir... İçinde, tıp var, psikoloji var, sosyoloji var, gıda mühendisliği var, işletme var, finans var, teknoloji var, var oğlu var.
Seyretmeye doyamadığımız Mesut Şen, Nejat Biyediç, Elvir Baliç, Murat Sözkesen, Ersel Uzgur ve diğerlerinin teknik direktörlükte başarısız olmaları, hoca olarak yetersiz kalmaları tesadüf müdür?
