Bu bir tekrar yazısıdır. Yıllardır dile getirdiğim konular bunlar.
Ancak kent yeni bir yönetim anlayışına kavuşmuşken bir kez daha yazmanın iyi olacağını düşündüm.
Kent yöneticileri ve turizmciler Bursa turizmini canlandırmak için toplantılar yapıyorlar.
Yurt içi ve dışında en çok turist çeken şehirleri ve destinasyonları gezmeye çalışan ve sürekli gözlem yapan biriyim. Bir turistin beklentilerini bildiğimi düşünüyorum.
Daha önceki kent yöneticilerine defalarca yazdığım gibi bu kez de yeni dönemin yöneticilerine seslenmek istedim.
Bursa'nın en başta şehir merkezini hem turistler hem de kentte yaşayanlara hitap edecek şekle getirmeden Bursa'ta turist beklemek hayal ötesidir.
İlerlemeyi geçtim bu sezonki rakamlara göre gerileyen bir Bursa turizmi söz konusu.
O yüzden artık gerçekten birşeyler yapılmalı.
Bursa şehri dağ, tepe, yayla, ova, deniz, plaj, akarsu, şelale, kanyon, longoz, mağara, körfez, boğaz, göl, ada, yarımada, sıcak su gibi doğal özelliklerin ve güzelliklerin hepsine birde sahip Türkiye’deki tek şehir.
Dünya’da başka örneği var mı bilemiyorum.
Ancak tüm bu özellikler Antalya’nın bir günlük turist sayısını bile bir yılda şehre çekemiyor.
Gelen de iki tur atıp şehirden ayrılıyor.
Evet Bursa’ya yılda 350 bin turist gelirken Antalya Havalimanından bir günde giriş yapan turist sayısı bu!
Lafı dolaştırmaya gerek yok. Belli ki Bursa’nın doğal güzellikleri yabancı turistler için çok da cazip değil.
Doğa için çok da fazla bir şey yapamayacağımıza göre tarihi ve kültürel mirası ortaya çıkarmak ve daha sosyal bir kent merkezi için bir şeyler yapmak durumundayız.
Çünkü kent merkezi de Avrupalı, Amerikalı ve Uzak Doğulu turistler için çekici değil.
Öncelikle bir turist bir şehrin tarihi bölgesine yani Old Town tabir edilen bölgesine gelir. Oraları görmek ister.
Hiçbirimiz gittiğimizde Paris'in, Prag'ın, Barselona'nın, Budapeşte'nin yeni semtlerini gezmiyoruz.
Tüm dünya insanları da öyle.
Ayrıca turist gittiği şehirde iyi vakit geçirmek ister.
Bizim kent merkezimiz sadece camii turizmine hitap ediyor.
Hele akşamları kapkaranlık, cansız, ölü gibi.
Daha önce de birçok kez ifade etmiştim şehrin batısında yaşayan Bursalılar bile aylarca hatta yıllarca Heykel'e çıkmazken turistler neden gelsin?
PEKİ NELER YAPILMALI?
ULAŞIM !
Kentlerin kolay ulaşılabilirliği turistler için en önemli tercih sebeplerindendir. O yüzden hava ulaşımı başta olmak üzere, demiryolu ve deniz yolu ulaşımları olması gereken standartlara çıkarılmalıdır. Yenişehir Havalimanının rantabl kullanılmasının önünü tıkayan tüm engeller kaldırılmalıdır.
Bursa- İstanbul hızlı trenleri Osmangazi Köprüsü tarafından yani olması gereken güzergahtan bağlanmalıdır.
Arabalı feribot seferleri yeniden başlanmalı, deniz otobüsleri daha konforlu hale getirilmelidir.
ŞEHİR MERKEZİNE YAPILMASI GEREKENLER
-Tahtakale’den başlayarak, Tophane, Hisar ve Muradiye semtleri Avrupa’daki Old Townlar gibi düzenlenmeli. Hatta Antalya Kaleiçi de buna iyi bir örnektir. Orduevi, Tophane Meslek Lisesi taşınmalı, yerlerine turistik tesisler-Otel değil- yapılmalıdır.
-Atatürk Caddesi trafiği Hanlar Bölgesinden itibaren İnönü Caddesi’ne kadar yer altına alınmalı. Aynı şekilde Setbaşı-Yeşil-Emirsultan aksı da trafiğe kapalı olmalı.
Çekya’nın başkenti Prag’da şehir merkezinde tünel geçişler yapılmış. Üstelik bu tarihi kentlere verilen hibe kredisi ile gerçekleştirilmiş. Bu şekilde finansman sağlanabilir.
-Cumhuriyet Caddesi zemini değişmeli, caddenin her iki yanındaki binalar 4 veya 5’er kat standartına getirilmeli ve dış cepheleri süslemeli ve şık olmalı. Ayrıca Pasajlar yapılmalı. Marka olmuş kafe ve restoranlarla mağazaların şube açmaları sağlanmalı.
-Haşimişçan, Paris Champsellysees Caddesi gibi olabilecek bir potansiyele sahip; ancak yıllardır geri kalmış bir kasaba caddesi gibi duruyor.
Cadde Fomara Meydanı'ndan Gökdere Meydanı’na kadar her iki tarafta da çarpık diş gibi çirkin, estetiksiz binalarla dolu.
O cadde de her iki tarafta 7’şer kat standartı ile dış cepheleri estetik binalarla donatılmalı ve modern bir bulvar haline getirilmeli.
-Şehir Doğanbey Tokiler’den sahipleri mağdur edilmeden kurtarılmalı.
-İstanbul Yolu hızlı bir şekilde postane binasından Metro Market'e kadar sağlı sollu yıkılıp o çirkin görüntüden kurtarılıp modern ve estetik bir hale getirilmeli.
-İlk etapta Demiryolu altı, Çarşamba ve Altıparmak kentsel dönüşümleri özel sektörün desteği ile hızlı bir şekilde gerçekleştirilmeli.
-Dağ yamaçlarındaki evler Venedik Brano gibi rengarenk boyanabilir. Bu şekilde muhteşem bir görüntü oluşur.
-Tüm caddelerdeki binaların dış cepheleri estetik hale getirilmesi için bir çalışma başlatılmalı ve bu zorunlu kılınmalı.
Bunun mali sorumluluğu bina sahiplerinde olmalı, Belediye Kent Estetiği Birimi'nin onayladığı projeler hayata geçirilmeli.
YENİ DESTİNASYONALAR
Tüm bunların yanı sıra yerli ve yabancı turistleri çekecek kentte yaşayanlara da hitap edecek yeni turizm alanları yapılmalıdır.
Bu konudaki önerilerim de şunlar...
-Hisar Bölgesi, Atatürk Caddesi ve Cumhuriyet Caddesi yeni kafe ve restoranlarla donatılmalı.
-Turistlerin olmazsa olmazı gece vakit geçirecekleri 'Barlar sokağı' şehir merkezine olmasa bile uygun bir yere yapılmalı.
-Ayvalı Deresi ve çevresi düzenlenip çevresi sosyal alanlarla, kafe ve restoranlarla donatılmalı.
-FSM Bulvarı kaldırımları genişletilip yürüyüş için uygun hale getirilmeli.
-Arap Şükrü sokağı büyütülüp düzenlenmeli.
-Londra, Budapeşte ve Barselona'daki gibi her çeşit yiyeceğin satıldığı, sokak ve yerel lezzetlerin sunulduğu kapalı turistik Central Market yapılmalı.
-İçerisinde yüzlerce yıl öncesi Osmanlı’nın günlük hayatını canlandıran mizansenlerin yapıldığı “Yaşayan Osmanlı Sokağı” hayata geçirilmeli.
-İstanbul’da Osmanlı’dan kalan ve yer olmadığı için depolarda çürüyen tarihi zenginliklerin getirilip sergilendiği müzeler yapılmalı.
-Bursalı ünlüler başta olmak üzere Türk ve Dünya ünlülerinin bal mumu heykellerinin sergilendiği Bal Mumu Müzesi yapılmalı.
-Uludağ Bakacak'tan akşamları her saat başı lazer gösterisi yapılmalı.
-Hoolywood Bulvarı gibi kaldırımlarına Bursalı ünlülerin isimlerinin yazıldığı Bursalı Ünlüler Caddesi hayata geçirilmeli.
-Yüzüncü Yıl Atatürk Stadı, namı-ı diğer Timsah Arena turistlerin gezebileceği bir hale getirilmeli.
-Kaplıca Turizmini yeniden ele geçirmek için Budapeşte’deki ‘Sezechenyi Termal’ gibi açık havuzlarında olduğu kaplıca kompleksi yapılmalı.
Bunun için Sıcaksu Bölgesi idealdi ancak Alinur Aktaş laf söz dinlemedi ve orayı konut imarına açtı.
Mevcut durumda Acemler’deki otobüs garajı arsası kaplıcalar için uygun görünüyor diye düşünüyorum.
-Kültürpark içine-Mudanya Yoluna yakın kısım olabilir- Florya'daki gibi dev bir akvaryum yapılmalı.
-Mudanya Sahilindeki karavan parkının olduğu yere su oyunları ve birçok altivitenin yapılacağı bir tesis yapılmalı.
Terörist başına ulaşım için kapatılan iskeleden askeriye taşınmalı ve iskele Cafe ve restoranların olduğu sosyal bir alana dönüştürülmeli.
-Dağ ve doğa turizmi için organizasyonlar ve planlamalar yapılmalı. Uludağ'a futbol sahaları yapılmalı.
-Dizi ve film çekimlerinin Bursa’da yapılması için yapımcılarla görüşülüp kolaylıklar sağlanmalı.
-Sosyal medyada takipçi sayısı fazla yerli ve yabancı gezginler şehre davet edilip Bursa’nın tanıtımı için destek istenmeli.
-Dünya'nın herhangi bir yerinde olsa her yıl milyonlarca turist çekecek İznik'in geniş kapsamlı ve sürekli tanıtımı sağlanmalı.
2032 AVRUPA FUTBOL ŞAMPİYONASI FIRSATI
-Yine Bursa’nın tanıtımı için çok büyük şans olan 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın bir ayağının Bursa’da düzenlenmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı. 1992 Barselona Olimpiyatlarının Katalan şehrinin turizmini nasıl patlattığını unutulmamalı. Bursa’da eline böyle bir fırsat geçirmişken geri tepmemeli.
Evet tüm bunlara ilaveler de olabilir tabii ki.
Ancak sadece bunlar yapılabilse bile Bursa’ya gelen turist sayısının en az 10 kat artacağını tahmin etmek hiç zor değil.
Tekrar ediyorum Bursa günümüzdeki haliyle turistler için cazip değil. Bu gerçeği kabul edip hızlı bir şekilde özellikle kent merkezini baştan sona elden geçirmek ve yeni projeler üretmek gerekiyor.
Bundan önceki kent yöneticileri bu önerilerimi pek dikkate almamışlardı.
Bu kez öyle olmayacağını umut ediyorum.
Tolunay delen 1 ay önce
1: Yaşayan Bursa felsefesiyle her yer canlı olmalı.
2: Timsah Arena ölü bir yatırım oldu maalesef. Orası canlanmalıdır, bunun en önemli yolu timsah şekli bitirilmelidir(euro 2032 bir umuttur), dükkanlar tesisleşmeli, ziyaret edilecek bir sosyal donatı haline getirilmeli ki stadyum ilgi çeksin, bir müze ile de Türkiye'de çok fazla yapılmayan stadyum turizmi olabilir. Sahanın içine kadar girip penaltı atışı, stadyumda BS'a özel fotoğraf alanı oluşturulabilir, ardından müze gezilip stadyum loca gibi üst yerinde restoranda yemek yedirilebilir.
2: İznik gibi bir yerimiz var, PR çalışması yok, ilgi yok, yazık bize. Göl Turizmi, Tarih Turizmi orada şaha kalkabilir. Gençler artık nerede güzel fotoğraf çekilir, neresi fotojenik oraya gidiyor, bu düşünceyi iyi anlamamız lazım. Orası tarih dokusına uygun daha estetik hale getirilmeli, surların dibi , zindankapı gibi etkinlikler düzenlenmeli, insanlar her şehirde olan yerleri görmek için gelmiyor oraya özgün olan yerleri, caddeleri görmek için geliyor. Bu nedenle İzniğe özgün cadde yenilenmeli, pansiyon, otel kesinlikle arttırılmalı. Ayrıca İznik Gölü'nün Sapanca gölünden hiçbir eksiği yok, fazlası var. Havuzlu Bungalovlar ile orada bir popülasyon elde edilmeli(burada zeytin bol olduğu için zeytin alanları rasgele tahrip edilmemeli)... İznik Gölü ve Tarihini şimdilik burada bitiriyorum...
3: Van Kahvaltıcılar Sokağı, Diyarbakır Ciğerci ler Caddesi, Adana Kebapçılar Mekanı.. Her turist buraya uğramadan gitmez, buraya uğrayınca da mutlaka lezzetleri tatar. Bizde de İskenderciler Caddesi, Sokağı gibi Ulucami bölgesinde bir yerde böyle cadde olmalıdır. Sağlı sollu tarihi İskendercilerin olduğu cadde, tabi otantik olmak zorunda, öyle modern dükkanlar değil.. İnanıyorum ki ücret te normal olursa oraya herkes akın eder.
4:Ulucami ile ilgili birçok görüşüm var. Bu madde trafik ile olacak. Sırf otopark için çarşıya gitmeyen insan çok. Park sorunu var deyip oraya gitmeyen insan hayli fazla. Daracık sokaklarda köşe kapmaca gibi yerleşen küçük otopark yerleri, katlı otopark tam çilekeş. Ulaşım olmazsa, yer sorunu olursa, araba kargaşası olursa orası turizm destinasyonu olamaz. Arabasız bölge ilan edilmesi gereken yerler var. Cumhuriyet caddesi bunun çok güzel örneğidir.
Diğer maddeler de Uludağ etk., şehir planlaması, Nilüfer'in şehircilik alanında göz boyaması, Yıldırım'ın çaresizliği, Osmangazi'nin koruma alanları, Kentsel Dönüşüm ve Santral Dönüşüm, Şehrin hangi büyüyeceğine müteahhitler değil şehir planmacılarının belirlemesi gibi daha bir çok ayrıntılarını isteyene verebileceğim görüşlerim var benim.
Son olarak bir öğretmen olarak eğitim konusunda özellikle yeni yapılan muhitlerde, yapılaşmalarda okulların ve parkların eksikliği Bursa halkına çok zorluk çıkaracak. Misal Soğanlı Kentsel Dönüşümü yapıldı, 2500 daire yapıldı, bu demek oluyor ki en az 2000 bin çocuğun eğitim ihtiyacı olacak, fakat oraya bir tane bile okul yapılmadı, 5-10 bin kişilik kentsel dönüşüm yapıldı, bir tane bile ekstra okul yapılmadı, sorarım bu çocuklar nereye gidecek? Ben söyleyeyim, zaten kapasiteleri dolu olan mevcut okullara gönderilerek daha da o okullar kalabalıklaştırışacak ya da özel okullara yönlendirelecek