Konu üzerine çokça mail almam üzerine yazmakta fayda görüyorum.
Mülakatlarım.
Türkiye yedincisi olmam sebebi ile Bakanlıklar kucak açmış beni bekliyor şeklinde bir algı var, toplumumuzda.
İşin rengi pek de öyle değil.
“Hak getire” diye bir tabir vardır ya tam da yeri sanıyorum.
45 DAKİKALIK İNGİLİZCE O İLK MÜLAKAT
Mülakatım tam 45 dakika sürdü. Büyük ve geniş bir toplantı masası etrafında zannediyorum 5 kişilik bir Kurul vardı.
Tam da o günlerde ekonominin kritik önem arz ettiği, faiz söylentilerinin yüksek sesle konuşulduğu bir dönemdi.
Ve şansıma o gün Hazine ve Maliye Bakanı değişti, Yeni Bakan Sayın Nurettin NEBATİ göreve henüz başlamıştı.
Mülakatta hepsi soruldu elbette. Hadi bakalım ekonominin en kritik döneminde ekonomi iyi mi dersin kötü mü?
İlk mülakatında faiz arttırılmalı mı dersin düşürülmeli mi?
İLK SORU HUKUKTAN
Kısaca kendimi tanıttıktan sonra sorular gelmeye başladı.
Çokça kendi mevzuatından geldi. Hangi Kurumun mülakatına hak kazandıysanız O Kurumun mevzuatını su gibi bilmeniz gerekir.
Kanun numarası madde sayısına kadar hafızamdaydı ve her birine ayrıntılı cevap verdim.
Ben cevap verdikçe şaşırıyorlar, kitaplardan internetten kontrol ediyorlar ve hata bulamıyorlardı.
Hayran kaldıklarını kendi açık telaffuzları ile belirttiler.
Akabinde Eşya Hukuku soruları geldi. Benden önce mülakatta kalan arkadaşım sadece 15 dakika içerde kalmıştı giderken bir iki soru söylemişti.
O soruların aynısı ve pek çoğu da hukuktan geldi.
Akabinde iktisattan talep ve esneklik ile ilgili çokça soru geldi.
Sonra İngilizce Ekonomi ile ilgili bir metin okutuldu bana. Akabinde mülakat İngilizce devam etti ve ekonominin kritik durumu İngilizce anlatımımda yer buldu.
Ve mülakat bitiminde bana hayran kaldıklarını, çok başarılı olduğumu söyleyerek, birbirleriile göz teması içinde onay verdiler.
Tam kapıdan çıkarken,” Merve bilgisayar kullanabiliyorsun değil mi, burada çok işimiz oluyor, ihtiyacımız var, işe başladığında yapabilirsin değil mi “ sorusu bana olumlu olduğunun işaretini vermişti.
Kapıda iki çocuğumla eşim beni bekliyor,” oldu sanırım “dedim başladım anlatmaya. Bir yandan çocukları avutuyorum.
Yol bitmiş gelmişiz ben halen anlatıyorum.
VE SONUÇLAR
Sonuçlar açıklandı. Listelerde yedekte dahi ismim yoktu.
100 tam puan ile Türkiye birincisi yedekte kalmıştı.
Asıl listede puanı en düşük olanlardan vardı.
Şaşkın ve de çokça üzgündüm.
DAİRE BAŞKANI SAYIN HAYERETTİN ÖZÇELİK BENİ ARADI
Yedi gün sonuçlara itiraz hakkımız vardı. Bende şekil şartları için Kurumu aradım bilgi aldım.
Ardından bana bir telefon geldi.
Şoktayım.
Telefonda bir kız bana “ Daire Başkanı Sayın Hayrettin ÖZÇELİK telefonda Sizinle konuşmak istiyor.”
Ben makamına denk değilim, kendisini tanımam bilmem şaşkındım. Neden ki beni aradı.
-Sayın Hayrettin ÖZÇELİK “Kızım senin puanın düşük seni almıyoruz”
“Puanım 98.3 Türkiye yedincisiyim Efendim”
-Sayın Hayrettin ÖZÇELİK” Her ne ise seni almıyoruz. İtiraz etme. Biz kimi istersek o olur. Sus otur kızım.”
“Mülakatımda var mıydınız?”
-Sayın Hayrettin ÖZÇELİK” Başkanın sağındaydım.”
“Hatırladım. Bana şu soruları sordunuz. Yaşınıza hürmeten saygısızlık yapmam; ama yasal haklarımı kullanmak istiyorum.”
Akabinde sürekli arama derken, ağlıyorum.
Bir tanığımız Sayın Feyzullah KIYIKLIK aradım. Böyle böyle beni rahatsız ediyor.
Çünkü dilekçe verdiğinizde size mahkeme hakkı doğar. Bunun önüne geçmek istedi zannediyorum.
Sayın Feyzullah KIYIKLIK “ Kızım iş bitmiş beni arıyorsun. Pazartesi Sayın Nurettin NEBATİ ile toplantı var. Orada da dile gelecek bu konu.” diyerek benimle Sayın Nurettin NEBATİ’ nin yardımcısı ilgilendi.
Aramalar kesildi. Rahatsızlık bitti.
ÇAYLAR İÇİLMİŞ
Toplantı yapılmış, her şey olmuş. Sayın Feyzullah KIYIKLIK bana aynen şunları ekledi.
“Kızım çaylar içilmiş. Mahkeme ile uğraşırsan hakkını arama. Noktalı öğrenci olursun. Bakanlıklar almaz. Bir daha mülakata gitmeden önce söyle. Sen niye önceden haber vermedin”
Ne anlatsam ne söylesem. Ben Türkiye yedincisi gelmişim. Kime söyleyeyim ve neden?
Listede Türkiye birincisi neden yoktu.
Kafamda soru işaretleri ile yine de diğer mülakatlarıma giderken kimseye haber vermedim. Nihayetinde başka bir Kurum oldu gitmek nasip olmadı. İstemedim.
Nasip.
Benim nihai amacım kitabımdı.
Şimdi avuçlarımda.
Afiyet olsun.
NOT
ŞİMDİ SEÇİMLERİN EN KRİTİK OLDUĞU DÖNEM. ARTIKFİYATLARIN YÜKSEKLİĞİ YÜKSEK SESLE KONUŞULUYOR. VE NİHAYETİNDE SAĞLIKLI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ARANIYOR. HERKES EN İYİSİ İÇİN UĞRAŞIYOR. SİYASİ DEĞİL YAZDIKLARIM İNANIN KİM OLURSA OLSUN MÜLAKATLARDA YAKININI TANIDIĞINI ALDIĞI SÜRECE BEN DEĞİL ÜLKEMİZ “NOKTALI” OLUR.
DİLERİM HER ALANDA BAŞARILI İNSANLAR YER ALIR VE HAKKIYLA GELİR. O ZAMAN BİZ KAZANIRIZ. ÜLKEMİZ KAZANIR. VE O ZAMAN O SEÇİMİ BUNU YAPANLAR KAZANACAKTIR. ÖNGÖRÜM NACİZANE BU ŞEKİLDE.
