USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“ARA ELEMAN YOK” MEVZUSUNA TERSTEN BİR BAKIŞ

“ARA ELEMAN YOK” MEVZUSUNA TERSTEN BİR BAKIŞ
28-08-2024

“ARA ELEMAN YOK” MEVZUSUNA TERSTEN BİR BAKIŞ

Hizmet ve sanayi sektörü paydaşları korosu hep birlikte haykırıyor “Ara eleman yok, ara eleman yok... Gençler bu işte çalışmak istemiyor” diye...

Ara eleman yok, yok yok diye höykürenler kendi evlatlarını ara eleman yapsınlar da görelim...

Ara elemana verilen para asgari ücret, artı yemek, artı yol...

Günümüz koşullarında karın tokluğuna çalışmak gibi bir şey...

17 bin lira asgari ücret alan genç bu parayla kira ödeyecek, evlenecek, yuva kuracak çoluk çocuk sahibi olacak...

Mümkün mü? Zati Sungur olsan ne yazar!  (Yeni nesilden Kerim Bayramoğlu hariç bilen çıkmaz herhalde! Türkiye’nin en ünlü illüzyonisti / sihirbazıdır...) İmkansız ötesi...

Bir de gençlere ülkenin nüfusu çoğalsın diye en az 3 ortalama 4 ya da 5 çocuk yapmaları öneriliyor...

Aylardır yazıp duruyorum. Eskiden ekonomik krizlerde köylerdeki ebeveynler kentlerdeki evlatlarını desteklerdi.

Köylü şimdi gırtlağına kadar borç içinde, köylünün 3’e satamadığı ürüne biz pazarda, manavda 30 lira ödüyoruz. Köylü para  etmeyen ürününü tarlalara gübre niyetine seriyor ya da yollara döküyor, kimisi de hayrına vatandaşa bedava dağıtıyor...

BELEDİYELER BOL BOL HUZUREVİ YAPSINLAR!

Bir de emekli ana babalar evlatlarına destek olurdu. Emekliler de evlat eline muhtaç hale geldiler... Aylardır yazıp duruyorum.  

Türkiye’yi ağır bir barınma krizi bekliyor. Evi olmayan emekliler yüksek kiraları ödeyemez duruma geldi. Evi olanların da ayda 12 bin 500 TL ile faturaları ödeyip karınlarını doyurmaları çok zor.

Emekliler ya da köylüler asgari ücretle geçinmeye çalışan evlatlarını desteklemek bir yana onlara muhtaç oldular...

Yani anlayacağınız herkeste bir muhtaciyet, bir acziyet durumu...

Emekliler Derneği Başkanı önceki gün açıklama yaptı. Kira ödeyemeyen emekliler huzurevlerine başvuruyor diye...
CHP’li belediyelere bu  dönem çok iş düşüyor... Huzurevleri sayısını hızla artırmalılar. Ayrıca sokakta evsiz kalan aileler için aile barınma merkezleri de yapılmalı... Barınma krizi sosyal felakete dönüşmeden tedbir alınmalı...

Yoksa Amerikan dizi ve filmlerinde görmeye alıştığımız/ alıştırıldığımız evsizler metropollerde kaldırımları dolduracak...

Özetle... Aklı başında olan herkes çocuğunun akademik olarak saygın ve geçerli bir meslek sahibi olması için mücadele ediyor...  

Ara elemanlığa  asgari ücrete mahkum olmaması için...

“Ara eleman yok yok yok” diye haykıran koro...

Çoğunuz... Fabrikalarınızda, işletmelerinizde Anayasal hak olan sendikal örgütlenmeyi kabullenip işçilerin sosyal ve özlük haklarını veriyor musunuz?

Sendikal örgütlenme denilince kıyameti kopartıyor, işçilerin Anayasal haklarını çiğniyor, yasa dışı bir şekilde kapının önüne koyuyorsunuz...

Fabrika önlerinde işçiler kimi zaman aylarca direniyor, “İşe geri alınmak, sendikaya üye olabilmek, daha insanca ücret ve  Anayasal haklarını kullanabilmek için...”

Sonra... Gençler fabrikalarda çalışmak istemiyor, garson olmak istemiyor...

Kırsaldaki köylüler de, kentlerdeki gençler de üretimden kopuyor... Gerekçelerin çıkış noktası emeğin değersizleşmesi... Çok kazanan azınlığa karşın çoğunluğun karnını doyuramayacak  gelire mecbur bırakılması...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?