USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Selahattin Gürses'ten ÖMK'ye tepki: "Yazıklar olsun!"

Selahattin Gürses'ten ÖMK'ye tepki: "Yazıklar olsun!"
11-07-2024
Kısaca ÖMK denilen Öğretmenlik Meslek Kanunu yıllardır sendikaların öncelikli talepleri arasındaydı... Tüm eğitmen sendikaları ÖMK'yi sürekli gündeme getiriyorlar bir an önce çıkartılmasını istiyorlardı... 
Şimdi bir Öğretmenlik Meslek Yasası Meclis'e geldi... Ancak bu defa da tüm eğitmen sendikaları tarafından itiraz ve tepkilere konu oldu.. Tepkilerin odağında ise öğretmenlerin sorunlarını çözmekten uzak olmasıydı.
Bazı öğretmen sendikaları ise çözümden öte yeni sorunları doğuracağı yönündeki kaygılarını dile getirdi.
Bir tepki ve itiraz da  Hürriyetçi Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı Selahattin Gürses'ten geldi. Başkan Gürses yaptığı basın açıklamasında TBMM'ye gelen ÖMK'nin eğitim ve öğretmenlik mesleğinin intiharı olduğunu savundu...
Başkan Gürses'in yaptığı basın açıklamasında şu ifadelaer yaer aldı:
"Yasanın hazırlanma sürecinde Sayın Mahmut Özerin de ifade ettiği gibi sadece bir sendikayla istişare edildiği, daha sonrasında diğer sendikalardan görüş alınıyormuş gibi yapıldığı fakat hiçbir görüşün dikkate alınmadığı apaçık ortadadır.
Buradan TBMM Genel Kuruluna sesleniyoruz;  Toplumun her kesimini yetiştiren öğretmenlerin itibarını, haysiyetini ayaklar altına alan bu ÖMK’yi reddetmek sizleri de yetiştiren öğretmenlere boynunuzun borcudur. Lütfen tarih boyunca utanacağınız bu yanlışa ortak olmayın. Aksi takdirde kabul edeceğiniz bu kanun tasarısı Meclisin arşivlerinde kara bir leke olarak yerini alacaktır."
Başkan Gürses'in vurguladığı hususlardan biri de yasanın bazı maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğu idi:
"Yeni ÖMK’de yer alan 39 maddeden hiçbirinin eğitim çalışanlarını tatmin etmediği ortadadır. Özellikle 25. ve 34. Maddenin anayasaya aykırı olduğu bu maddeler ile öğretmenlik mesleğinde hem görevden atılmanın hem de iki müfettiş raporu ile geri hizmete çekilmenin önü açılmıştır. 
İkinci ÖMK öğretmenin itibarını kazanması açısından tarihi bir fırsatken maalesef öğretmenlerin itibarı bir kez daha bakanlık tarafından yerle bir edilmiştir.
Sayın Bakan sadece bu kanun taslağında değil, tüm çalışmalarda öğretmen neyi istemiyorsa onu yapmaktadır. Öğretmenler için “fonlanan, eleman” gibi ifadeler kullanan bir bakandan da aksi yönde davranışlar zaten beklenemezdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Diyanete özenerek ÖMK’ye koyduğu Eğitim Akademisi kadrolaşma anlamında yapılmış bir hamledir. Eğitim fakültelerinde öğretmen yetiştiren aynı hocalarla akademide nasıl başarılı olunacağını anlamıyoruz. 14 bin190 TL ile öğretmen çalıştırılması akıl tutulmasıdır. "
Bir itiraz da akadeami uygulamasınaydı:
"Akademi uygulaması, eğitim fakültesinin verdiği diplomayı anlamsız hale getirmekte dolayısıyla tüm öğretmenlerin itibarının toplum önünde rencide etmektedir. 
Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi, mesleğimiz için ikinci bir şanstı. 
Cezaların olduğu ama ödülün bulunmadığı, Kariyer Basamakları süreleri için verilen sözlerin tutulmadığı, Şube müdürleri ve diğer yöneticilerin kariyer hakkından mahrum bırakıldığı, öğretmen gelişiminin teşvik edilmediği ve Milli Eğitim Akademisi'ne indirgenmiş bir kanun taslağını kabul etmiyoruz.
Üniversitede verdiği eğitime güvenmedikleri aynı akademisyenlerle, oluşturulacak akademide başarılı olacaklarını düşünmeleri başlı başına bir akıl tutulmasıdır.
Bir tost alınamayan ek ders ücretine zam yapmaktan imtina edecekler, sözleşmeli öğretmenliği kaldırmayacaklar, aile birliğini sağlamayacaklar, zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan meslektaşlarımıza mali haklar sağlamayacaklar, Yüksek Lisans, Doktora eğitimini teşvik etmeyecekler, İl içi, il dışı tayinleri adil bir yöntemle düzenlemeyecekler, idarenin yanlış planlaması yüzünden öğretmeni norm fazlasısın diyerek resen ilçeler arası atayacaklar, emekli olacak öğretmene hiç atıfta bile bulunmayacaklar, ama öğretmenlikten nasıl geri hizmete çekeceklerini düzenleyecekler. Yazıklar olsun!
Basında, sosyal medyada, meydanlarda son olarak ise bakanın, bakan yardımcılarının, Genel Müdürlerin yüzüne anlattık ama ne yazık ki Sayın Yusuf Tekin'in inadını yenemedik. 
Ülkemizin geleceğini yetiştirecek öğretmenleri ruhen bitirmeye yönelik bir kanununla MEB intihar etmektedir.
Öğretmenin itibarı için çıkılan yolda, öğretmenlik mesleğini bitirmeye yönelik bir düzenlemeyle gelecekler, bir de bunu yüzümüze bakıp utanmadan övecekler"
Başkan Selahattin Gürses'in açıklaması şu sözlerle sona erdi:
"Bizler dün olduğu gibi bugün ve bugünden sonra da Hürriyetçi Eğitim Sen olarak, eğitim çalışanlarının hak ve hukukunu her ortamda yutkunmadan haykıracağız.  Çünkü Hürkiyetçi Eğitim-Sen sendikadır..."
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?